Bir sabah, ‘Kadınlar sokağa çıkamaz!’ da diyebilir...
Türkiye Kadın Federasyonları Başkanı Canan Güllü'ye dün başlayan röportaj bugün de devam ediyor... Anayasa Mahkemesi'nin 17 üyesi sizce kadın düşmanı mı?-Kadın düşmanından öte laiklik...
Türkiye Kadın Federasyonları Başkanı Canan Güllü'ye dün başlayan röportaj bugün de devam ediyor...
Anayasa Mahkemesi'nin 17 üyesi sizce kadın düşmanı mı?
-Kadın düşmanından öte laiklik düşmanı! Şeriat düzeni hayali içinde yaşıyorlar.
Peki bizler bunları okuyoruz ve yaşamaya devam ediyoruz. Yeteri kadar tepki gösteriyor muyuz?
-Hayır göstermiyoruz! Sokaklarda bir eylem yok. Bu çok hayati bir konuda, kadınlar sessiz, erkekler de sessiz. Gazetelerde ve medyada sadece bizler varız, kadın örgütleri... Başka örgütlerin de seslerini çıkarmasını, tüm siyasi partilerin bu konuda gereken cevabı vermesini bekliyoruz.
Üç-dört gün sonra seçim var. Hepimiz şaşkınlık içindeyiz. Her gün yeni bir şey şov, her gün bir karambol. Belki de olup bitenin farkına varamıyor insanlar. Nasıl bir uyanış lazım ki bunun önüne geçelim...
-Herkes, "Nasıl olsa bana dokunmaz! Benim yaşım geçti. Kızım yurtdışında okuyor. Siyasetle alakalı bir iş yapmıyorum. Kendi halinde kavrulup gidiyorum, bana niye dokunsunlar ki" diyor. Oysa, bu doğru değil. Son on yılda, toplum dumura uğradı. Toplumun genel yapısı değişti. Seçime giderken bile, biz hâlâ A partisi, B partisi diyoruz. Tüm partilerin karşısında durması gereken bir konu bu. Kadın bu ülkede adıyla, sanıyla yok edilmeye çalışılıyorsa, bu düşmanlığa karşı kararlı bir duruş sergilenmeli. Son on yılda, tepkisiz kaldığımızı için, bu hallere geldik. Ama biz kadın örgütleri tepkimizi koyduk. Unutmayın, kürtaj yasağı da geliyordu bu ülkeye. Tepki koyduk yasallaşmadı, anca genelgelerle, hâlâ yasak olarak devam ediyor. Bunlar kadın hareketinin tepkisiydi, toplumun değil. Hiç unutmuyorum, kürtajda eylem yaparken bin kadın bankta oturuyordu, "Katılsanıza bize" dediğimde, "Benim sorunum değil!" demişti. Oysa hepimizin sorunu. Bu meseleyi hepimizin sorunu olarak algılamadığımız müddetçe, yavaş yavaş İran, Malezya gibi aklınıza gelen şeriatla yönetilen hangi ülkeler varsa, oraya doğru hızla çekiliyoruz...