Görünüşte cool bir anneyim ama gel de içimi sor!
Yaz geldi, içim içime sığmıyor. Bir yandan bahçe düzenlemesi, evin işleri... Diğer yandan Alya özlemi. Neyse bugün geliyor. 'Özgür' bir kız çocuğu olarak arkadaşlarıyla kampa gitti. Kafam...
Yaz geldi, içim içime sığmıyor. Bir yandan bahçe düzenlemesi, evin işleri... Diğer yandan Alya özlemi. Neyse bugün geliyor. 'Özgür' bir kız çocuğu olarak arkadaşlarıyla kampa gitti. Kafam karıştı tabii. Neyse ki sonra "Deli misin, mutlu işte, daha ne istiyorsun" diyen sesimi duydum. Şimdi her şey kontrol altında...
Kamp mı? Ne kampı? Nereden çıkardın şimdi bunu?”
“Bütün arkadaşlarım gidiyor! Yelken kampı! Ben de gitmek istiyorum. 15 gün. Hem yelken öğreniyoruz hem özgür oluyoruz. Anneler babalar yok. Telefon da yok. Alıyorlamış. Günde sadece bir saat veriyorlarmış. Sekiz kız aynı odada kalacakmışız. Çok güzelmiş. Pırıl bu sene ikinci kez gidiyor...”
Sorduk soruşturduk, gerçekten de Karacasöğüt’teki Global Sailing Academy Kampı iyiymiş.
“Peki” dedik.
Siz bu satırları okuduğunuzda 15 günlük kampı tamamlanmış olacak, kızımızı teslim alacağız.
Hayatımda ilk defa Alya’dan bu kadar uzun ayrı kalıyorum.
Ben görünüşte cool bir anneyim ama gel de içimi sor, itiraf ediyorum o değil, ben zorlandım.
Çünkü kampa gitti, beni unuttu! Bazı akşamlar telefon konuşmamız 45 saniye bile sürmüyordu.
“Burası harika! Çok eğleniyoruz. Yelkeni baya öğrendim, rüzgâr da iyiydi bu sabah. Herkesle aram iyi. Hayır, dağınık değilim, atmıyorum hiçbir şeyi bir yere. Hadi, ben gidiyorum. Çirkinlik yarışması var. Nasıl çirkinim anlatamam. Tamam atarım fotoğraf ama söz vermeyeyim, vaktim yok. Daha fazla konuşamayacağım...”
Hatta bir akşam, şarjı bitmiş aramadı, depresyondayım tabii!