Murat Menteş’ten doludizgin, felsefi bir polisiye: ‘Antika Titanik’ Keriz gibi, ölen son nesil olacağız!
Murat Menteş’in kitabı ‘Antika Titanik’ çıktı: “Kimse kimseye yeterince dikkat kesilemiyor. Halbuki aşk odaklanmayı gerektirir.”O, ilginç ve çarpıcı romanların yazarı. ‘Dublörün...
Murat Menteş’in kitabı ‘Antika Titanik’ çıktı: “Kimse kimseye yeterince dikkat kesilemiyor. Halbuki aşk odaklanmayı gerektirir.”
O, ilginç ve çarpıcı romanların yazarı. ‘Dublörün Dilemması’, ‘Korkma Ben Varım’ ve ‘Ruhi Mücerret’ gibi kült romanlara imza atmış nevi şahsına münhasır yazar. Bu sefer de jet hızıyla akan, insanın başını döndüren felsefi bir polisiye yazdı. Hızlı ama edebi. Bilgi dolu ama rahat okunuyor. Merak uyandırıcı ve şaşırtıcı...
Bir de komik, çok güldürüyor ama sık sık derin düşüncelere sevk ediyor. Modern bireyi yakından ilgilendiren meseleleri kurcalıyor. Murat Menteş yine edebiyatın sınırlarını zorlamış yani. Zaten onu en çok uğraştıran romanı olmuş. Ve dikkat, bu roman 100 bin basıldı! Bu dönemde cesaret ister. Ama sadece Menteş meraklılarının değil, iyi roman seven herkesin bayılacağı bir kitap. Huzurlarınızda
Murat Menteş...
Fotoğraflar: Emre YUNUSOĞLU
* Son romanın ‘Antika Titanik’ gümbür gümbür geliyor. Tarantino’nun Türkiye şubesi gibi edebiyat yapmışsın!
- Teşekkür ederim.
◊ Roman görkemli bir katliamla başlıyor ve sen, bu katliamı inanılmaz şiirsel anlatıyorsun. 2019’da inşa edilen yeni Titanik’teki tamamı yaşlı yolcular, birbirlerini kılıç, balta gibi ilkel silahlarla öldürüyor. İnsan “Hoop n’oluyor?!” diyor...
- (Gülüyor) İlk sayfada “Ne oluyor?” dediysen, harika. Zaten yapmaya çalıştığım da bu. Okuru daha başta yakalayıp doludizgin koşturuyorum. Tabii gücüm yettiğince... İyi bir romanın en önemli özelliği bence, okuyanda yoğun bir duygu uyandırması. Meraklandırması, neşelendirmesi, germesi, yani bir şekilde heyecanlandırması...
◊ Bunu başardığın kesin. Peki ya şiddet?
- Romanlarda ve filmlerdeki şiddet, hayattaki şiddetle aynı şey değil. Romanda biri vurulunca okurun eline kan bulaşmıyor. Ben hayatın içindeki gerçek şiddeti tabii ki sevmiyorum. Ama şiddeti hikâyeye uygun dozda katabilirsen, o zaman heyecan verici, hatta öğretici olduğunu düşünüyorum.