Ne starı? Ben hiç star olmadım Hep kara gözlü kızdım
Karşılaştık. Kal geldi bana. Salak salak Türkan Şoray’a bakıyorum. Gözlerimi ayıramıyorum. Aslında o anda ben, onun yüzünde, kendi çocukluğumu, Adana’daki açıkhava sinemalarını, film...
Karşılaştık. Kal geldi bana.
Salak salak Türkan Şoray’a bakıyorum. Gözlerimi ayıramıyorum. Aslında o anda ben, onun yüzünde, kendi çocukluğumu, Adana’daki açıkhava sinemalarını, film izlerken çekirdek yiyişimizi, annemin “Ne kadar ayıp, yere mi attınız, toplayın bakim!” deyişini, sevdiğim bütün Türk filmlerini, ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ı, onun sürmeli gözlerini, kısa eteklerini, şımarık ama tatlı gülümseyişini, babamla annemin gençliğini, eski günlerin o unutulmaz naifliğini, üstü açık Amerikan arabalarını, Boğaz’ın eski halini... Ay ölecem, bütün geçmişimi gördüm!!! Türkan Şoray bu işte...Hepimizin kişisel tarihi.
O, bir efsane. Efsaneye saygıda kusur edilmez. Ben de etmedim, acilen geçmişten bugüne, bu son çektiği filme, ‘Uzaklarda Arama’ya döndüm. Cuma günü vizyona girdi, Türkan Şoray’ın deyişiyle onu hayata döndüren film, neden olduğunu röportajı okuyunca anlarsınız... Mehmet Turgut’un stüdyosundayız, fotoğrafları Fethi Karaduman çekiyor, filmdeki kadın oyuncular da bizimle, her kafadan bir ses çıkıyor, sürekli gülünüyor. Ben çok sevdim Türkan Şoray’ı, hafif mahcupluğu, utangaçlığı ve naifliği hoşuma gitti, zihnimde muhafaza ettiğim kadar güzel ve özeldi... Kızıyla mutluluk içinde yaşaması ve üretmeye devam etmesi dileğiyle...