Sepin İnceer: Hiçbir ceza almasınlar, razıyım yeter ki yüzleşsinler!

BANA hep sorarlar “Bu kadar çok insanla röportaj yaptınız. Sizi en çok etkileyen hangileriydi?” diye. Biri de bu işte!Sepin İnceer’le yaptığım, pazar günü yayınlanan, devamını da bugün...

BANA hep sorarlar “Bu kadar çok insanla röportaj yaptınız. Sizi en çok etkileyen hangileriydi?” diye. Biri de bu işte!

Sepin İnceer’le yaptığım, pazar günü yayınlanan, devamını da bugün okuyacağınız röportaj. Çok sarstı beni. Hayat dersi gibi oldu. Sepin İnceer cüssesi minicik ama kalbi dev bir kadın. Eşi Okan İnceer, 27 Mayıs’ta Kaçkar Dağları’nda ‘istasyon patlaması’ sonucu düştü ve öldü. Büyük bir aşkla bağlıydı kocasına. Hâlâ öyle.

Dağcı değildi Okan, hayatında ikinci kez böyle bir tura gidiyordu. O turda ihmaller söz konusuydu. Okan şimdiye kadar hiç iple tırmanış yapmamış, hiç ip kullanmamıştı. Ama ‘istasyon’ kuruldu ve ekip Kaçkar Dağları’ndan iple indirilmeye çalışıldı. Hem de kuzey kanadından, çünkü uçağa yetişme telaşları vardı ve acele edildi. Kuzey kanadı da dağcılıkla gerçekten haşır neşir olan insanların inebileceği bir etapmış. İhtiyatlı ve sorumlu davranılmadığı için o ‘istasyon’ patladı, Okan düştü, 300 metre yuvarlandı ve boynu kırıldı!

Tüm bu ihmallerin bir insanın ölümüne sebep olduğu açık. Ama burası Türkiye, aylar geçmesine rağmen ihmale bağlı dava açılmadı. Halbuki dağcılık camiasından hemen herkes kazadaki ihmali kabul ediyor. İki minik çocuğuyla geride kalan Sepin’in tek istediği, hataları olanların bu hatalarla yüzleşmesi. Çok mu yani istediği?

Sepin’in 16 yıllık aşkına ve Okan’ına veda etme biçimine inanılmaz saygı duydum. Ben bugüne kadar hiç böyle bir vedalaşma görmedim, dinlemedim. Onu kendi elleriyle yıkıyor, asla morgda bir gece beklemesine izin vermiyor, eve getiriyor. Bir gece boyunca çiçeklerle süslü yataklarında eşiyle birlikte yatıyor. 41 yıl boyunca Okan’ın hayatına giren, onu seven insanlar o odaya gelip Okan’a Okan’ı anlatıyorlar. Sepin, sevdiği adama işte böyle veda ediyor...

AŞKIN KADAR YASIN VAR!

Peki, Okan’ın ölümünden önce yüreğinde bütün dünyanın yasını hissetmeni ve okuduğun o kitaplardaki yas ritüelini o öldükten sonra kendi kocana yapıyor olmanı nasıl açıklıyorsun?
Açıklayamıyorum. Bunun zamanın “lineer” olmamasıyla alakalı bir şey olduğunu hissediyorum. Ama benim zihin kapasitem henüz bunu algılayamıyor. Bir Harvard profesörü, bazen zamanın da perdesinin aralandığını ve bir şeyleri görebileceğimizi söyledi, benim yaşadığımın da bu olduğunu söyledi. Dediğim gibi hiçbir izahı yok, şu anki zihin kapasitemiz bunu algılamaya yeterli değil.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ne kadar kaçarsak kaçalım bir gün kendimizi annemize benzerken buluruz! 15 Eylül 2019 | 697 Okunma Bugün vizyona giren ‘Kız Kardeşler’ filminin yönetmeni Emin Alper: Erkekler, kadınları dizginleyemediklerini anladıkları noktada onları öldürüyorlar! 13 Eylül 2019 | 242 Okunma Hepimize örnek olsun 12 Eylül 2019 | 351 Okunma Yazıklar olsun! Masum bir can daha gitti 11 Eylül 2019 | 176 Okunma Rap’çiler susmadılar! 10 Eylül 2019 | 508 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar