Sesimizi 'duyan' var mı?
Dikkat! Dikkat! Türkiye’de üç milyona yakın işitme engelli var. Onlara lise seviyesinde eğitim veren de 19 meslek lisesi. Acı olan şu ki: Mezunlarının sadece yüzde 10’u iş bulabiliyor. Evet doğru...
Dikkat! Dikkat!
Türkiye’de üç milyona yakın işitme engelli var.
Onlara lise seviyesinde eğitim veren de 19 meslek lisesi. Acı olan şu ki:
Mezunlarının sadece yüzde 10’u iş bulabiliyor. Evet doğru okudunuz, gerisi, yani yüzde 90’ı işsiz!
Hayat boyu üretemiyorlar. Kös kös evlerinde oturuyorlar. İşe yaramaz addediliyorlar.
Adamdan sayılmıyorlar!
Hatta, konuşamadıkları ama bazı farklı sesler çıkardıkları için ‘deli’ olarak damgalananları, dışlananları da var.
Oysa, onların zekâ geriliği diye bir sorunları yok, sadece duymuyorlar.
Ben, durumun bu kadar vahim olduğunu bilmiyordum. Daha da ileri gideyim, işitme engellilerin bu ülkede bu kadar çaresiz olduklarının farkında değildim. Neredeyse her kurumda problem yaşıyorlar hastanelerde, emniyette, adliyede...
Çünkü işitme engelliler için işaret dilini bilen yok, tercüman da yok.
Onlar için hayat yok!
* * *
Gençlerin anlattığına göre, eğitim gördükleri yerlerde bile, işaret dilini bilmeyen öğretmenleri varmış. O öğretmenlerin de bir suçu yok, atanmışlar oraya...
Haliyle, doğru düzgün okuma-yazma bilen işitme engelli sayısı çok az.
Çok şaşırdım tabii bunları öğrenince.
O yüzden de Vestel’in ‘Eşit Şans’ projesini avuçlarım patlayınca kadar ayakta alkışlıyorum. 104 gence iş imkânı sağlayarak hayatlarında fark yaratmışlar.
Ailece oraya göç edenler bile var. Bir kısmı ev tutmuş, bir kısmı Celal Bayar Üniversitesi’nin yurtlarında kalıyor.
Nasıl mutlular, nasıl hayat dolular anlatamam.