Askerimizi şehit edenlerin fotoğraflarını yayımlarken, çocuğumuzu öldürenin kimliğini neden saklıyoruz?
Rahatsızdım, birkaç gündür yazamadım. Takdir edersiniz ki yoğun bir gündemimiz var; değil hastalıkta yetişebilmek, sağlıkta dahi yetişmekte zorlanıyor insan.“Çocuk istismarı” diye...
Rahatsızdım, birkaç gündür yazamadım. Takdir edersiniz ki yoğun bir gündemimiz var; değil hastalıkta yetişebilmek, sağlıkta dahi yetişmekte zorlanıyor insan.
“Çocuk istismarı” diye adlandırılan ama benim “çocuk terörü” olarak değerlendirdiğim vahşete eklenen bir yeni vaka herkesi olduğu gibi beni de yaraladı.
An itibarıyla bundan başka gündeme odaklanamıyorum. Çünkü insanlık için, ülkemiz için güzel bir şeyler yapmaya çalışırken umarsız bir tekme ile alt üst olmayı hak etmiyoruz. İçimizdeki şerefsizlerin yaptıkları yüzünden utançla yaşamak zorunda olan biz değiliz çünkü.
Dün, Cumhurbaşkanımız grup toplantısında konuyla ilgili gerekli tedbirlerin alınacağını, ivedilikle hayata geçirileceğini ve suçluların en ağır şekilde cezalandırılacağını söyledi.
Bu hepimizin içine su serpen bir açıklama oldu lakin yapılacak çok şey var.
“Çocuk terörü”; iktidarıyla, muhalefetiyle, yazarıyla, çizeriyle bizim ortak sorunumuzdur. Konuşulması değil konuşulmaması bizi yaralar.
Benim dikkat çekmek istediğim bir diğer husus, tacize uğrayan çocukların aileleridir.