Gazeteciler can yakmak için mi yazar?
Geçen gün düzenlediği basın toplantısında şöyle söyledi "Hak etmediğim bir cezayı çektim. Bana ‘Şişmanlamış’ diyebilirsiniz, bana ‘Yorgun görünüyor’ diyebilirsiniz ama ne...
Geçen gün düzenlediği basın toplantısında şöyle söyledi "Hak etmediğim bir cezayı çektim. Bana ‘Şişmanlamış’ diyebilirsiniz, bana ‘Yorgun görünüyor’ diyebilirsiniz ama ne olur benim canımı yakmayın. Çok yorgunum."
Nedense dünyadaki tüm tanınmış kadınların en büyük kâbuslarından biri, haklarında “şişmanladı” diye yazılması. Kadın, isterse ölümden dönsün isterse dünyaya bir can getirsin, kısacası ne yaparsa yapsın ama kilolu olmasın. Zira bir kadının başarı ölçüsü; her şeye rağmen, formunu korumasında gizlidir. Bu mantık değişir mi bilmiyorum ama hakikaten can sıkıcı ve onur kırıcı bir yaklaşım.
Seki’nin gazetecilere yönelik söylediği “Ne olur canımı yakmayın” sözlerine takıldım ben. Geçtiğimiz günlerde Arda Turan, yazıları sebebiyle gazeteci Bilal Meşe’ye karşı şiddet kullanmıştı. Yöntemi çok yanlış olsa da, Turan’da “Canımı yakmayın” demek istemişti aslında. Aradaki fark ise Seki bunu kadınca, Turan argo dilinde ifade etmişti.