AK Parti'nin organik yapısı
Peyami Safa 1959'da yazdığı bir yazıda şunları söyler: Dünkü şair Ahmet Haşim'in dilinden anlayan bir gençlik kalmadı, evvelki günün şairi Tevfik Fikret de artık bir yabancıdır. Abdülhak Hamit bir...
Peyami Safa 1959'da yazdığı bir yazıda şunları söyler: Dünkü şair Ahmet Haşim'in dilinden anlayan bir gençlik kalmadı, evvelki günün şairi Tevfik Fikret de artık bir yabancıdır. Abdülhak Hamit bir Hint racası, Namık Kemal bir Ortodoks papazı kadar bugünkülerden uzaklaşmışlardır. Bugünkülerin siyasi askeri tarihi hakkındaki bilgileri de böylesine kopuktur. Cengiz'i bilirlerse Yavuz'u bilmezler. Tarihin bu kopa kopa, atlaya atlaya bilinişi devam ettikçe yarınki gençler de bugünküleri okumayacak ve okusalar da anlamayacaklardır.” Peyami Safa devam eder. “Tarihin sürekliliğini kaybeden bir millet, milli şahsiyetini kaybetmiştir…” Sadece bir milletin değil, bir partinin tarihi hafızasının kaybı şahsiyet kaybına sebep oluyor. Bugünün kısır çekişmelerinin de bu tecrübeyi küçümseyip hiçe saymaktan kaynaklandığını düşünüyorum. “Yeni Türkiye için yeni bir Ak Parti gerekiyor” yazılarını ilk okuduğumda irkilmiştim.