“Allah’ın gülleri yakamızı bırakmasın…”
Bir arkadaşımızı, kardeşimizi daha dün ebedî âleme uğurladık. Taziye için Caferağa Kültür Merkezi’nin bahçesine gittiğimde dut ağaçları altında bahçenin, genci...
Bir arkadaşımızı, kardeşimizi daha dün ebedî âleme uğurladık. Taziye için Caferağa Kültür Merkezi’nin bahçesine gittiğimde dut ağaçları altında bahçenin, genci yaşlısı, her kesimden, her halden sevenleriyle dolup taştığını gördüm. Rahmet duaları ve hatıraları konuşarak arkadaşımıza veda ettik. Biz güzel bilirdik, Rabbim de ona güzel muamele etsin.
Mevlana İdris, yazarlığını çocuk kitaplarına hasretse de çok iyi bir entelektüeldi. Selim bir akılla güzel kalple düşünebilen insanlardandı. En önemli özelliği de İstanbul aşkıydı. İstanbul tutkusu can dostlarından İbrahim Kiras’ın dün “Seni Özleyeceğiz Bayım” başlıklı yazısında anlattığı gibiydi… “İstanbul’u fiziki bir mekân olmaktan ziyade kökleri tarihe uzanan bir ‘yaşama kültürü’ olarak benimsemişti.” İ. Kiras’ın yazısını okuyunca aynı ekipte çalıştığımız İstanbul Kültür Çalıştay’ı geldi aklıma. Mevlana orada hem çocuklar hem de İstanbul için önerilerini ısrarla her birimize anlatmaya çalışmış, bir özet metin de yazmıştı. Mutlaka ve yapılması...