Aman köprüleri yıkmayalım
Bizim kuşağın hayat öyküsü içinde tanık olduğumuz onlarca suikastin sonuncusu oldu Tahir Elçi suikasti. Kürt meselesinin çözümünde şiddet yerine diyalog diyen birisi daha hepimizi acılara boğarak...
Bizim kuşağın hayat öyküsü içinde tanık olduğumuz onlarca suikastin sonuncusu oldu Tahir Elçi suikasti. Kürt meselesinin çözümünde şiddet yerine diyalog diyen birisi daha hepimizi acılara boğarak öldürüldü. Cinayetin arkasındaki faillerin ve gerçek sebebin ortaya çıkması ise Başbakan Nihat Erim-Gün Sazak'la başlayan ve takip eden diğer suikastlerde olduğu gibi çok zor.
Türkiye, kuruluşundan bu yana, terörle mücadele olarak tanımladığı Kürt meselesinin çözümünü konuşurken iki yöntem arasında gitti geldi. Burada, fikir ayrılığı siyasetçilerden ziyade bu devletin kurucu unsurları arasında önemli bir yer tutan silahlı kuvvetler de dahil olmak üzere bütün kurum ve yapılar arasında yaşandı. Siyaset buna bazen şekil, verdi bazen de çaresizce seyirci kaldı.
AK Parti iktidarları bu meselenin “milli birlik ve barış projesi” kapsamında ele alınması noktasında çok çaba sarf etti. Bu konuda, her iki taraftan da gelen türlü engelleme girişimine gösterdiği direnç umarım hep devam eder ve kurulan köprüler, verilen emek heder edilmez. Tahir Elçi suikastının sebep ve sonuçlarını ancak belki ilerleyen zamanlarda görebiliriz. Ancak amaçlanan ne olursa olsun, Kürtlerle aramızda diyalog köprülerinin atılmasına değil, yeniden kurulmasına vesile olacak işlere ve taze bir dile ihtiyacımız var.