Annelik, geçmiş ve gelecek…
Çocuk sahibi olmadan annelerimiz ve annelik üzerine ahkam kesmek kolaydı. Zaten ben de süper anne olacaktım. Kendim anne olunca deyim yerindeyse “Hanya’yı Konya’yı” gördüm. Öyle geriden bakıldığı gibi...
Çocuk sahibi olmadan annelerimiz ve annelik üzerine ahkam kesmek kolaydı. Zaten ben de süper anne olacaktım. Kendim anne olunca deyim yerindeyse “Hanya’yı Konya’yı” gördüm. Öyle geriden bakıldığı gibi değildi annelik! Harlı ateşe düşmek gibiydi. Epeyce bir pişiriyordu insanı. Çocuk büyütme evresini geçirip sakin sükun hale gelince bu sefer anneni de kendini de anneliği de başka gözle görmeye başlıyorsun. Her bir evrenin farklı olduğunun altını çizmek isterim.
Uzun süredir gözlem yapıyorum, bizim annelerimiz bizim anneliğimiz ve bizden sonraki kuşakların anneliği üzerine. Çocuklarımız anne oldu, birlikte çalıştığımız iş arkadaşlarımız anne oldu. Torunlar oldu. İnsan çocuk büyütürken kendi halini çok fark edemiyor. Ancak bu koşturmadan çıktığında bir duruyor. “Ne yapmak isterken ne yaptım” diye soruyor, sonuçlarını görüyor… Yapmam gereken neyi yapmadım, ya da neyi fazla yaptım? Bitmeyen sorularla kendini sorgulamaya başlıyor. Ama elbette bu soruların cevaplarını verirken kendimizi de...