Dinî faşizm! Paramiliter yerleşimciler!
İsrailli yetkililerin, komutanların Gazze’ye yönelik neredeyse bir aydır süren acımasız saldırılara ilişkin tüm açıklamalarında dini-tarihi gerekçeler göstererek katliamı...
İsrailli yetkililerin, komutanların Gazze’ye yönelik neredeyse bir aydır süren acımasız saldırılara ilişkin tüm açıklamalarında dini-tarihi gerekçeler göstererek katliamı meşrulaştırmasıyla dini bir radikallik ile karşı karşıya olduğumuzu gördük. Üstelik bu etnik-dini faşizmi destekleyen de “aydınlanmacı, hümanist” Batı ülkeleri…
Bu çerçevede bakarken kitaplıkta Gilles Kepel’in 1970 sonrası tüm dünyada dini hareketlerin yükselişini ele aldığı kitabı “Tanrı’nın İntikamı: Din Dünyayı Yeniden Fethediyor” kitabını gördüm. Kitabın önemli bir bölümünde, Museviliğin yeniden yükselmesi, İsrail Krallığı’nın kurulması hedefinin siyasete nasıl sirayet ettiği anlatılıyor… Kepel kitapta, Müslümanlık ve Hristiyanlığın da yeniden yükselmesini ele alırken Museviliğin yükselmesini onlardan ayrıştırıyor. “Diaspora’da olduğu gibi İsrail’de de haredim (ultra ortrodoks) gurupları, misvotlara (kutsal zorunluluk ve yasaklara) katı saygı göstermeye dayalı çok büyük bir ağ geliştirdiler. Okullar, dini ensitütüler ve günlük yaşamadaki uygulamalarla Haredi dünyası halktan koptu, gettolaştı. Ortodokslar kendilerini aydınlanmış filozofların sahte evrenselcilikleri, laikleşmiş Musevi çevrelerinin...