Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun,Olursa bir şikayet ölümden olsun…Kelimeler dilimizden çıkınca onun oluşturduğu manalar da düşünce dünyamızdan çıkıyor. Bizden önceki nesil için...
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun,
Olursa bir şikayet ölümden olsun…
Kelimeler dilimizden çıkınca onun oluşturduğu manalar da düşünce dünyamızdan çıkıyor. Bizden önceki nesil için “memleket”li olmak önemli bir şeydi. Annem marketteki kasiyerden yoldaki gence iletişim kurduğu herkese nereli olduğunu sorar, sonra da “Olsun onlar da insan” mahiyetinde ( kendisi Ürgüplüydü) olsun “Orası da güzel yer” deyip geçer, bunu tanışmanın şartı olarak görürdü.
Mültecilerin peşinde çekimler yaparken annemin bu sorusu hep aklıma geldi. Toptan mültecilerdi ama özelde hepsi Halepli, Şamlı, Kabilli… Başka başka ülkeden ve şehirlerdenlerdi. Ve bu yolculukta kimliklerini oluşturan ait oldukları ülkelerin, şehirlerin bir manası kalmamış hepsi tek bir isim almışlardı. Gittikleri ülkelerde aldıkları ilave toptan bir tanımla tehlikeli Müslümanlardı. Onlardan beklenen sahip oldukları değil sahip olacakları kimliğe uyumlarıydı. Geçmiş hayatlarının bir değeri yoktu.
Onları izlerken annem gibi hepsine “nereli” olduklarını sormak istedim. Onları memleketleriyle tanımak istedim.
Bir gün biz de böyle olabiliriz. Vatansız, ülkesiz kalıp başka uluslara kendimizi beğendirmeye çalışabiliriz. Ortada kalmak, dilini dinini kültürünü bilmediğin ülkelerde kendini yoktan var etmenin zorluğunu biliyoruz.
Vatansız milletsiz kalınca alacakaranlık kuşağı haline getirilen diğer ülke insanları gibi insan çöplüğüne atılıyorsun adeta. Buradan çıkabilmek ise öyle kolayca gerçekleşmiyor.
Son günlerde yurtdışında yaşamak isteyen insanların giderek arttığını duyuyorum. “Yaa bu ülkede kendime bir gelecek görmüyorum” diyen Türkiye kompleksli insanlarla dolu etraf…