PKK neyiniz olur?
Türkiye’de herkes her şeyi yeniden keşfediyor. Sanki her mesele için her gelen nesle kılavuz bilgiler hazırlamak gerekir. PKK nedir? Diyarbakır’da neler oluyor? Kim kimin nesi gibi… Tarihin akışını anlamadan...
Türkiye’de herkes her şeyi yeniden keşfediyor. Sanki her mesele için her gelen nesle kılavuz bilgiler hazırlamak gerekir. PKK nedir? Diyarbakır’da neler oluyor? Kim kimin nesi gibi… Tarihin akışını anlamadan bugünü anlamak çok zor. Diyarbakır’da evlatlarının evlerinden PKK’ya gerilla yapılmasına, infazlara, kayıplara isyan eden annelerin HDP binası önünde oturması üzerine yapılan yorumlara bakarak kamuoyunun bu meseleyi hep tek bir taraflı duyduğu fikrine kapıldım.
1984’ten itibaren güçlenen PKK meselesinin bir konuşulanları bir de konuşulmayanları var. Özellikle bizim aydınımız bu konuyu seçtiği başlıklarla konuşur. Konuya romantik çerçeveden bakar, gençlerin dağa çıkmasına “ideal uğruna” der ama bu idealin ne olduğuna ve kimin karar verici olduğuna dair tek bir kelime etmez. Bu ideali seçip seçmeme özgürlüğü de yoktur. Ölümü isteyerek seçmek eylemdir fikriyle hayatları darmaduman edilen ölüm ve cezaevi arasında kalan gençlerin hakları hiç konuşulmaz. Onlar ideal adına harcanacak birer malzemedir. Çocuk yaşta eline silah tutuşturanlar mevzubahis dahi edilmez.
Bizim aydınlarımız bunları söz konusu dahi etmez, çünkü Avrupa entelektüel çevrelerini etkileyen lobiler içinde de bu sorular yoktur. TC zalim devlet ilan edilir ve buna dayanarak küçücük çocukların ellerine silah tutuşturma hakkı kimseye sormadan elde edilir. Çünkü Marx ve Engels’e göre tek özgürlük siyasi özyönetimdir.
Bu amaç uğruna silahlı örgütün her eylemi mübah görülür. Sanatçılardan iş adamlarından, bölgede iş yapanlardan silah gücüyle aldıkları haraçlar, bölge siyasetçilerine tehditler, fidye için adam kaçırmalar, infazlar bizim aydınımızın gündemine hiç girmez. Bizim aydınımız bölgedeki feodal yapının işleyişinin örgüte nasıl devir olunduğunu görmez.
Orada çocukların gençlerin hiçbir önemi olmadığını bundan 50 yıl önce başlayan örgüt varlığının, zenginliğinin, pazarlık gücünün sürdürülmesi için herkesin bir eşya kadar bile değeri olmadığını da söylemezler.
PKK gücünü korumayı ve bunu yaşatmayı tek amaç edinen buyruğuna karşı çıkılamaz, itiraz edilemez bir feodal yapıdır. Bugün geldiği noktada ticari ilişkilerine de bakılarak feodal yapıdan destek alan büyük bir şirket gibidir. Zalimliği, beyin yıkayıp gençleri kandırarak örgüte eleman devşirme, en küçük bir muhalif fikre tahammülsüzlük, örgüt içi işkence ve infazlar hiç konuşulmaz. Bugün geldiği noktada PKK dünyanın bütün illegal yapılarla işbirliği yapabilen ve işine gelen her konuda taşeronluk yapabilen, kurallar ile sınırlandırılamayan karanlık bir güç odağıdır. Elbette en büyük silahı da HDP binasının önünde oturan annelerin evlatlarıdır! Eğer bir aile çocuğunu, onların istediği çocuğu vermezse başına çok şey gelir. Tehdit, ölüm, işyerini tarlasını yakma, haraç alma, çocukları suça bulaştırma gibi pek çok şey…O çocuklarla örgüt tüm bu ticaretini gerçekleştirir.