Yaşamdan tecrit edilmenin sonuçları
Bizim neslimiz 12 Mart ve 12 Eylül dönemi işkencelerinin insan hayatı üzerindeki tahribatlarını bizzat gören, bilen, tanık olan bir nesildi. Devletin şüpheli sıfatıyla içeriye alıp işkence tezgahından...
Bizim neslimiz 12 Mart ve 12 Eylül dönemi işkencelerinin insan hayatı üzerindeki tahribatlarını bizzat gören, bilen, tanık olan bir nesildi. Devletin şüpheli sıfatıyla içeriye alıp işkence tezgahından geçirip masumiyetini anlayınca bıraktığı çok insan tanıdık. Diğer taraftan dönem edebiyatı içeride olanları ve sonuçlarını çok iyi ortaya koyuyordu. Bizim edebiyat seçkimizde bu yazarlar her zaman yer aldı. Bunları yüreğimiz burkularak acıyla dinledik, okuduk. Eşimiz dostumuz, solcu veya ülkücü… Onlar hep bir tarafları kırık yaşadılar. Bir bölümü sempatizan olarak girdikleri hapisten ağır militan olarak çıktılar. Bazıları ise birçok psikolojik yıkımın ardından hayatlarını asla toparlayamadılar. Tutunamadılar! Üstelik işkence gören insanların yakınları ve aileleri de bu yıkımın etkilerini hep taşıdılar.
Gördüğümüz bir şey daha vardı, o da işkencenin kimseyi fikrinden vazgeçirmediğiydi. PKK'nın bugünkü dağ kadrosu da öyle oluştu, diğer görüşlerin fanatikleri de…
Hapis hayatı, sadece slogan atmaktan içeri girmiş birçok genç sempatizanı çelik testlerden geçmiş örgüt mensupları haline getirdi. Hapishaneler, ıslahhaneler işlenen suçun derinleştiği örgütlerin emrine verilen yerler oldu hep.