‘Başkası olma, kendin ol’ zamanı
Bir şeyler değişti sanki, değil mi? Mesela eskiden yaptığın şeyler artık aynı tadı vermez oldu. Hatta laf aramızda kalsın, bazı arkadaşlarınla görüşesin de yok. Öyle elle tutulur bi' şey...
Bir şeyler değişti sanki, değil mi? Mesela eskiden yaptığın şeyler artık aynı tadı vermez oldu. Hatta laf aramızda kalsın, bazı arkadaşlarınla görüşesin de yok. Öyle elle tutulur bi' şey olduğundan değil, kavga da etmediniz ama canın çekmiyor işte. Alışveriş tıkandı sadece. Gitmeye alışkın olduğun yerlere, mekanlara, arkadaş buluşmalarına ayakların varmıyor artık. Gittiğinin 10'uncu dakikasında pişman oluyorsun.
HER ŞEYİN VAR AMA
Şimdi evde olsaydım, şortum-tişörtüm üstümde koltuğa uzansaydım... Belki kitap okurdum, belki şu yeni başladığım diziye devam ederdim ya da boş boş televizyon kanalları arasında dolanırdım' diyorsun.
Hem herkesin elinde akıllı telefonları; aptal aptal fotoğraf/ video çekmekten başka bir şey yapmıyorlar.
Ne yediğin yemek yemek, ne muhabbet muhabbet; göz göze bakmadan tokuşturuluyor kadehler. Konuşulanlar da doyurmuyor seni. Kim kiminle ne etmiş, el âlemin derdinden sana ne yahu!
Kıpırdanmalar var içinde; kimseye söyleyemediğin koca bir sıkıntı... Çok şükür her şeyin var değil mi? 'Her şey' neyse...
Önce sağlık tabii ama sağlıksız bir ruh halinde nasıl sağlık olacaksa...
Sonra arkadaşlar, belki eşin, çocukların, kafanı sokacak bir evin, akşama bir tabak yemeğin... Ama eksik, ama kavruk, ama zorlama, ama mecburcu ve sen değil, senden değil, hayal ettiğin gibi değil. Yataktan zıplayarak kalkmıyorsun, işine koşa koşa gitmiyorsun.