Biz balkonda bikiniyle yakalansak...
Hani biz yaz tatiline gitsek, oteldeki odamıza yerleşsek, elimizde cep telefonumuzla balkona çıkıversek, hattın diğer ucundakiyle konuşurken biri bizi dışarıdan, ağaçların arasından fotoğraflasa; acaba Sibel...
Hani biz yaz tatiline gitsek, oteldeki odamıza yerleşsek, elimizde cep telefonumuzla balkona çıkıversek, hattın diğer ucundakiyle konuşurken biri bizi dışarıdan, ağaçların arasından fotoğraflasa; acaba Sibel Can'ınki gibi karelerimiz olur mu?
Bir klip sahnesi misali yani. Valla hiç sanmıyorum. Yıllar sonra balkonda bikinili yakalanan Sibel Can'ın fotoğraflarına bakınca bir kadın olarak bu soruyu sormadan edemedim doğrusu.
Çünkü;
Bizim o sıcakta ne fönümüz, ne havalı havalı yana atılmış ve cuk yerine düşmüş saçlarımız olur.
Biz, son derece iddialı bir yaz kombini olarak örgü ve ip tabir edilen beyaz bikinimizin üzerine aldığımız beyaz kimonomuzla öyle havalı havalı telefonla konuşmayı beceremeyiz.
Biz, telefonla konuşurken tepki veririz. Güleriz, kızarız, yüzümüzü buruştururuz, kaşlarımızı çatarız, sağımızı solumuzu kaşırız falan.
Biz, 36 beden bile olsak; habersiz çekilen bir fotoğrafta üstelik o bikiniyle asla ve de asla en iyi halimizde çıkamayız. Ya ışık ters düşer selülitli görünürüz, ya eğri dururuz göbekli çıkarız. (Bak aklıma Kate Moss geldi, iyi mi.)