Bu yaz gerçek bir tatile ne dersiniz?
Tatile gidip döndükten sonra sizin de yeni bir tatile ihtiyacınız oluyor mu? Benim tanıdığım birçok kişinin oluyor. Sanırsınız tatile değil, kendilerini hırpalamaya gidiyorlar. Hele ki istikametleri Bodrum ya da...
Tatile gidip döndükten sonra sizin de yeni bir tatile ihtiyacınız oluyor mu? Benim tanıdığım birçok kişinin oluyor. Sanırsınız tatile değil, kendilerini hırpalamaya gidiyorlar. Hele ki istikametleri Bodrum ya da Alaçatı'ysa... Öyle bir haldır haldır kendini oradan oraya atma, sabahlara kadar gezme, herkesleri görme ve herkeslere görünme sevdasıyla yapılan tatiller bunlar... Sürü nereye, sen oraya...
Yahu canım kardeşim, sen zaten bütün kış aynı döngüde, aynı yüzlerle savrulup gidiyorsun. Yaz tatilini yine aynı ortamların Ege versiyonunda niçin heba ediyorsun?
ONA SÖZ, BUNA SÖZ!
Ha Bodrum'da, Çeşme'de sana ait bir dünya kurarsan, süpersin. Onun için de hayır demeyi, saklanmayı öğrenmek elzem.
Düşündüm de tatile gelip şikayet etmek bir Türk geleneği olsa gerek... 'Ay çok yoruldum', 'Ona söz ver, buna söz ver, popom yer görmedi', 'Her yer çok kalabalık, plajda üst üste güneşleniyoruz', 'Nedir o gelen hesap, böyle bir kazıklanma yok!', 'Yolda yürüyemiyoruz itiş kakış' gibi gibi...
Şikayet edeceğine yapma canım, etme balım; kaç kurtar bünyeyi.
Bunun bir de yazlığı olan tatilci mağduriyeti var. Özellikle evi çekip çeviren kadınlar, çifte mesaide ağır işçi... O yazlığa gelen giden misafirin haddi hesabı yoktur. Pazara git, markete git, börülce-bamya- fasulye ayıkla, çamaşır yıka, sofra kur, sofra topla, bulaşık falan derken, yazdan bir şey anlamaz kadınlar.
Çeşme ve Bodrum'da şehirdeki arkadaşlarla buluşulur, her akşam sözler verilir, oradan oraya koşulur çünkü ezber budur, gereklilik budur.
Sonuç: Yorgunsundur, daha da yorgun.
KENDİNİZE HEDİYE VERİN
Ben de şöyle bir öneriyle gelivermek istiyorum: Bu yaz gerçek bir tatil yapmaya ne dersiniz?
Bütçenizi ve vaktinizi; sizi besleyecek, size iyi gelecek, daha önce görmediğiniz yerlerde gezerek harcamaya ne dersiniz? Kuzey Ege'den Akdeniz'e, hatta Karadeniz'e kadar köyler, kasabalar, şirin tatil beldeleri sizi bekliyor.
Boşverin görmeyi, görülmeyi, sallayın gitsin 'Aa bu sene gelmiyor musun?' diye sorup sizi yanlarına çekmeye çalışanları... Dur deyin, aslında son derece sıkıldığınız ortamlara...
Vazgeçin eğlenemediğiniz partilerden, istifa edin misafir ağırlamalardan...
Mecburen eylemeyin başkalarını, boşverin Instagram'ın popüler mekanlarında boy gösterme yarışını...
Bu yaz kendinize bir hediye verin. Mışıl mışıl uyumalı, ağaç altında kestirmeli, taze domateslibiberli, telaşsız, 'Ne giysem?' derdi olmayan, doğayla yeniden topraklandığınız, mis gibi denizlerde yüzdüğünüz, sevdiklerinizle şahane günler geçirip umutlandığınız kocaman bir hediye!