Çeşme-Alaçatı tavsiyeleri
Çeşme-Alaçatı gez gez bitmez; mekan üstüne mekan, otel üstüne otel, plaj üstüne plaj açılmış. Dört günlük hızlandırılmış turumda, sizlere bildirmek için (Kendim için...
Çeşme-Alaçatı gez gez bitmez; mekan üstüne mekan, otel üstüne otel, plaj üstüne plaj açılmış.
Dört günlük hızlandırılmış turumda, sizlere bildirmek için (Kendim için dolaştıysam namerdim!) oradan oraya koşturdum ancak bu kadar yer görebildim. Artık devamı bir dahaki sefere...
Öncelikle söylemek isterim ki; kısa sezonun acı sorunu olarak Çeşme-Alaçatı'da fiyatlar biraz tuzlu.
Bazı yerlerde birazdan fazla... Bodrum'dan farklı olarak Çeşme-Alaçatı'da 'eğlenmek' zorunluluk gibi... Öyle, 'gideyim de kafa dinleyeyim' diyorsanız, tekrar söylüyorum;
Eylül'ü, Ekim'i bekleyin.
BUYRUN TAVSİYELERİME...
Asma Yaprağı: Alaçatı ruhunu en iyi yansıtan yer, tabii ki Asma Yaprağı. Yıllardır zirvedeki yerini koruyor; her akşam tıklım tıklım. Ayşenur Mıhçı, Ege mutfağını öyle lezzetli yorumluyor ki; ağaçların altında bir masa kaptınız mı şanslısınız.
Asma Yaprağı, yüzde 100 bir lezzet şöleni. Balkabaklı sinkontası, yöresel otlarla yapılan çalkaması ve domates salatası mutlaka yenmeli. Bu arada Asma Yaprağı Kiler'de sabahları 'babaanne lokma kahvaltısı' var, garantisi benden parmaklarınızı yersiniz!
Limon: Kocaman bahçesi, ışık hızındaki servisi, geniş mönüsü ve DJ müzikli eğlencesiyle, Köyiçi'ndeki Limon'u da tavsiye etmeden geçemem.
Walk-In: Hacımemiş'teki canlı müzik mekanı...
Akşamları mutlaka yolunuz düşüyor. İki gece üst üste Bengü Beker ve Dilan Çıtak'ı izledim.
Arka bahçesinde yemek servisi de varmış.
Pug: Gecenin geç saatlerine kadar açık fast food durağı. Boyoz döneri, sosislileri, burgerleri ile, acıkanlar kendini Pug'a atıyor.
Gaia Alaçatı: Dört günün iki gününde burada kaldım. Köydeki Ferdi Baba'yı geçince sağa giriyorsunuz, sokağın sonunda. Sezon başında açılmış, girişinde Emirgan'daki çiçekçi-kafe Misk var. Misk'in yeni nesil kahvaltıları şahane. Pilatesten, yogadan, spordan çıkan tatilciler soluğu Misk'te alıyor. Avokadolu poşe yumurtalar, smoothie kaseleri, sağlıklı içecekleri 10 numara, hemen köşede de çiçekçisi var. Otelde ve odanızda gördüğünüz neredeyse her şeyi satın alabiliyorsunuz.
Oteli de, yemekleri de, personeli de çok sevdim.
Fly-Inn Beach: Altınkum'daki Fly-Inn, beach dünyamda bir numara. Ha, hepsini gezdim mi hayır ama tam benim kafama göre bir yer; neden şansımı zorlayayım ki? Kocaman bir plaj Fly-Inn.
İçinde İstanbul'dan gelen Dirty Hands var.
Midye dolması, lahmacunu, pideleri ve özellikle hamburgeri nefis. Suşi sevenler için Sushi Moto da açılmış. Hepsi bir yana, denizine bayıldım. Her girişimde 40-50 dakika yüzdüm. Giriş 70 TL, şezlong ve havlu veriyorlar.
Bom dia: Çamlık yolunda açılan yeni nesil kahvaltıcı. Çok tatlı bir mekan. Ben gittiğimde servisi biraz sıkıntılıydı ama Alaçatı'ya çok yakışan bir yer olmuş. Mönüsünde ev yapımı granola, kruvasan arası yumurta (26 TL), ekmek üstü avokadolu yumurtalar (25-30 TL arası), çiya puding ve smoothie'ler (19 TL) var.
Alaköy Alaçatı Pastanesi: Yemek yazarımız İdilika, kolumdan çeke çeke götürdü beni. İyi ki de götürmüş. Bir sakızlı muhallebisi var ki, yemeden dönmeyin. Kavala kurabiyesini pek sevmem ama burada ondan da iki tane yedim. Çeşit çeşit ev yapımı reçellerinden dört tane kaptım, bavula attım.
Alaçatı'daki en güzel şeylerden biri...
Spiaggia Grande: 'Dinlenip de ne yapacağım, ben Çeşme'ye eğlenmeye geldim' diyorsanız, doğruca Grande'ye... (Kimse adını tam söyleyemediği için 'Grande' deniyor) Deniz kum bahane; sosyalleşmenin dibine vuruyorsunuz.
Mutfağı da çok iyi. Happy hour'ları meşhur. Daha yeni Kenan Doğulu plaj konseri verdi, kıyametler koptu. Bu sezon kabare geceleri de başlamış; Ayta Sözeri, Defne Samyeli, Baran Bayraktar gibi eğlenceli isimler çıkıyor.
Limonaia: İlk iki gün otelinde kaldım, pek de memnun kalmadım. Otel olarak önermek istemem. Personelden su istiyorsunuz, yüzünüze bakıyorlar. Odalar hazırlıksız. Ama Limonaia'yı asıl bilinir kılan, akşam yemekleri... Tatlı bahçesindeki masaları hep dolu.
Horasan: Çeşme merkezin arka sokaklarında Ahmet ve Kezban Horasan'ın balıkçısı.
Önce bahçesine bayıldım, sonra da yemeklerine...
Uzun zamandır böyle lezzetli balık yememiştim. Zaten Horasan çifti, balık pişiriciliğinden gelme. Kabaklı cevizli mezesini, çıtır karidesini, deniz ürünlü makarnasını ve balıklarını mutlaka yemelisiniz. Üstelik Çeşme geneline göre fiyatları oldukça makul.
Bu arada rezervasyonsuz giremezsiniz ve kredi kartı geçmiyor, haberiniz olsun..
Bir-iki hafta önceden yerinizi ayırtın. Sırf Horasan için Çeşme'ye yine gideceğim.
Alışveriş tavsiyeleri: Emayeler, porselenler için Hacımemiş'teki Be-Dest, eski cam bardaklar, sürahiler, tabaklar için Eskiden, çeşit çeşit mayo-bikini için Alaçatı merkeze girer girmez karşınıza çıkan Noe Happiness ve tabii ki cumartesileri kurulan kocaman Alaçatı pazarı...
Dört günlük hızlandırılmış turumda, sizlere bildirmek için (Kendim için dolaştıysam namerdim!) oradan oraya koşturdum ancak bu kadar yer görebildim. Artık devamı bir dahaki sefere...
Öncelikle söylemek isterim ki; kısa sezonun acı sorunu olarak Çeşme-Alaçatı'da fiyatlar biraz tuzlu.
Bazı yerlerde birazdan fazla... Bodrum'dan farklı olarak Çeşme-Alaçatı'da 'eğlenmek' zorunluluk gibi... Öyle, 'gideyim de kafa dinleyeyim' diyorsanız, tekrar söylüyorum;
Eylül'ü, Ekim'i bekleyin.
BUYRUN TAVSİYELERİME...
Asma Yaprağı: Alaçatı ruhunu en iyi yansıtan yer, tabii ki Asma Yaprağı. Yıllardır zirvedeki yerini koruyor; her akşam tıklım tıklım. Ayşenur Mıhçı, Ege mutfağını öyle lezzetli yorumluyor ki; ağaçların altında bir masa kaptınız mı şanslısınız.
Asma Yaprağı, yüzde 100 bir lezzet şöleni. Balkabaklı sinkontası, yöresel otlarla yapılan çalkaması ve domates salatası mutlaka yenmeli. Bu arada Asma Yaprağı Kiler'de sabahları 'babaanne lokma kahvaltısı' var, garantisi benden parmaklarınızı yersiniz!
Limon: Kocaman bahçesi, ışık hızındaki servisi, geniş mönüsü ve DJ müzikli eğlencesiyle, Köyiçi'ndeki Limon'u da tavsiye etmeden geçemem.
Walk-In: Hacımemiş'teki canlı müzik mekanı...
Akşamları mutlaka yolunuz düşüyor. İki gece üst üste Bengü Beker ve Dilan Çıtak'ı izledim.
Arka bahçesinde yemek servisi de varmış.
Pug: Gecenin geç saatlerine kadar açık fast food durağı. Boyoz döneri, sosislileri, burgerleri ile, acıkanlar kendini Pug'a atıyor.
Gaia Alaçatı: Dört günün iki gününde burada kaldım. Köydeki Ferdi Baba'yı geçince sağa giriyorsunuz, sokağın sonunda. Sezon başında açılmış, girişinde Emirgan'daki çiçekçi-kafe Misk var. Misk'in yeni nesil kahvaltıları şahane. Pilatesten, yogadan, spordan çıkan tatilciler soluğu Misk'te alıyor. Avokadolu poşe yumurtalar, smoothie kaseleri, sağlıklı içecekleri 10 numara, hemen köşede de çiçekçisi var. Otelde ve odanızda gördüğünüz neredeyse her şeyi satın alabiliyorsunuz.
Oteli de, yemekleri de, personeli de çok sevdim.
Fly-Inn Beach: Altınkum'daki Fly-Inn, beach dünyamda bir numara. Ha, hepsini gezdim mi hayır ama tam benim kafama göre bir yer; neden şansımı zorlayayım ki? Kocaman bir plaj Fly-Inn.
İçinde İstanbul'dan gelen Dirty Hands var.
Midye dolması, lahmacunu, pideleri ve özellikle hamburgeri nefis. Suşi sevenler için Sushi Moto da açılmış. Hepsi bir yana, denizine bayıldım. Her girişimde 40-50 dakika yüzdüm. Giriş 70 TL, şezlong ve havlu veriyorlar.
Bom dia: Çamlık yolunda açılan yeni nesil kahvaltıcı. Çok tatlı bir mekan. Ben gittiğimde servisi biraz sıkıntılıydı ama Alaçatı'ya çok yakışan bir yer olmuş. Mönüsünde ev yapımı granola, kruvasan arası yumurta (26 TL), ekmek üstü avokadolu yumurtalar (25-30 TL arası), çiya puding ve smoothie'ler (19 TL) var.
Alaköy Alaçatı Pastanesi: Yemek yazarımız İdilika, kolumdan çeke çeke götürdü beni. İyi ki de götürmüş. Bir sakızlı muhallebisi var ki, yemeden dönmeyin. Kavala kurabiyesini pek sevmem ama burada ondan da iki tane yedim. Çeşit çeşit ev yapımı reçellerinden dört tane kaptım, bavula attım.
Alaçatı'daki en güzel şeylerden biri...
Spiaggia Grande: 'Dinlenip de ne yapacağım, ben Çeşme'ye eğlenmeye geldim' diyorsanız, doğruca Grande'ye... (Kimse adını tam söyleyemediği için 'Grande' deniyor) Deniz kum bahane; sosyalleşmenin dibine vuruyorsunuz.
Mutfağı da çok iyi. Happy hour'ları meşhur. Daha yeni Kenan Doğulu plaj konseri verdi, kıyametler koptu. Bu sezon kabare geceleri de başlamış; Ayta Sözeri, Defne Samyeli, Baran Bayraktar gibi eğlenceli isimler çıkıyor.
Limonaia: İlk iki gün otelinde kaldım, pek de memnun kalmadım. Otel olarak önermek istemem. Personelden su istiyorsunuz, yüzünüze bakıyorlar. Odalar hazırlıksız. Ama Limonaia'yı asıl bilinir kılan, akşam yemekleri... Tatlı bahçesindeki masaları hep dolu.
Horasan: Çeşme merkezin arka sokaklarında Ahmet ve Kezban Horasan'ın balıkçısı.
Önce bahçesine bayıldım, sonra da yemeklerine...
Uzun zamandır böyle lezzetli balık yememiştim. Zaten Horasan çifti, balık pişiriciliğinden gelme. Kabaklı cevizli mezesini, çıtır karidesini, deniz ürünlü makarnasını ve balıklarını mutlaka yemelisiniz. Üstelik Çeşme geneline göre fiyatları oldukça makul.
Bu arada rezervasyonsuz giremezsiniz ve kredi kartı geçmiyor, haberiniz olsun..
Bir-iki hafta önceden yerinizi ayırtın. Sırf Horasan için Çeşme'ye yine gideceğim.
Alışveriş tavsiyeleri: Emayeler, porselenler için Hacımemiş'teki Be-Dest, eski cam bardaklar, sürahiler, tabaklar için Eskiden, çeşit çeşit mayo-bikini için Alaçatı merkeze girer girmez karşınıza çıkan Noe Happiness ve tabii ki cumartesileri kurulan kocaman Alaçatı pazarı...
Fenerbahçe cinsiyetçi ayrımcılığa dur diyor
15 Kasım 2018 | 4.352 Okunma
Yağmur’un sınavı ve babasız kızlar...
14 Kasım 2018 | 6.285 Okunma
Çağan Irmak’a ‘Issız adam’ sürprizi
12 Kasım 2018 | 4.491 Okunma
Hazar Ergüçlü-Onur Ünlü çiftine çifte standart
08 Kasım 2018 | 3.982 Okunma
Polisi aramayan da suça ortaktır!
07 Kasım 2018 | 3.854 Okunma
TÜM YAZILARI