İyi günde kötü gündeymiş...
Alın size ye ye bitirilemeyecek bir dedikodu malzemesi: Demet Akalın ile eşi Okan Kurt boşandı. Yani ben yazımı yazarken davaları görülmek üzereydi; eğer bir son dakika sürprizi olmazsa tek celsede boşanmayla...
Alın size ye ye bitirilemeyecek bir dedikodu malzemesi: Demet Akalın ile eşi Okan Kurt boşandı. Yani ben yazımı yazarken davaları görülmek üzereydi; eğer bir son dakika sürprizi olmazsa tek celsede boşanmayla sonuçlanacaktır.
Görünürdeki sebepse; Okan Kurt'un işlerinin kötüye gitmesi, piyasaya milyonlarca lira borcu olması ve finalde evlerine haciz gelmesi...
Her haltı çok bilenler susarlar mı hiç; başarılı, ünlü, varlıklı ve mutlu bir kadının ayağı tökezliyor işte. Gün bugündür, saldırmalı Demet'e...
Neymiş; evlilik dediğin iyi günde, kötü gündeymiş...
Kocasının işleri kötüye gidince, eve haciz gelince Demet Akalın davayı açmış. Yani her şey buraya kadarmış, 'nerede tırak orada bırak'mış.
Demet Akalın da ne nankör kadınmış! Ya da mallarını kurtarmak için acilen boşanıyorlarmış; hepsi oyunmuş, dümenmiş.
Sahi bundan nasıl bu kadar eminsiniz? İnsanların iyi günlerini, kötü günlerini siz nereden bileceksiniz?
En küçük pürüzde sevgililerini, eşlerini terk edip gidenler kalkıp ahkam kesmiyorlar mı, ahlak bekçiliği yapmıyorlar mı; ona da ayrıca hastayım yani.
Sevin ya da sevmeyin, ailesine ve dostlarına her zaman sahip çıkan biri Demet Akalın... Dışarıdan bakınca görebiliyorsun; fedakar, gönlü bol... Son dakikaya kadar pes etmeyecek biri. Kızına aşık; kızı için dağları devirir besbelli.
Böyle biri, hiç kocasını para yüzünden bırakır mı, yuvasını dağıtır mı?
İkili ilişkilerin bir görünen tarafı vardır, bir de buzdağının arkası...
'Kol kırılır yen içinde kalır' halini benimsiyorsan eğer, kimselere dört duvar içinde yaşadıklarını belli etmezsin. Hele ki çocuğun varsa...
Demet Akalın'ın son dakikaya kadar direndiğini, elinden geleni ardına koymadığını, çok büyük sıkıntılar yaşadığını biliyorum. Ama işte hayat; her şeyi kontrol edemiyorsun, dirensen de galip çıkamıyorsun.
Tribünlere yerleşip çekirdek çitleyerek Demet Akalın'ın yaşadıklarını izleyenlerin, insanların acıları üzerine çene çalıp keyiflenenlerin, bir gün aynı türden sınavlara girmeyecekleri ne malum?
Bir kötülük sporu olarak birilerinin hayatlarını çekiştirip neşe bulacaklarına, bence kendilerine 'Ben nasıl bir insanım yahu?' sorusunu sorsalar daha iyi ederler.
Yazıyı bağlarsam; Demet Akalın'ın bu kötü günleri hızla aşacağına inanıyorum. Onun gibi güçlü kadınlar, kolay kolay yıkılmaz.