Çok İstanbul’uz, az karışığız

SULTANAHMET, MISIR ÇARŞISI ve sair derken bu aylarda, turizm nedeniyle malum semtlerindeki kalabalıktan, İstanbul'da dans bilmediğimiz halde adeta dans ederek yürümek durumunda kaldığımız oluyor. İstanbul kendisini sadece Anadolu'yla...

SULTANAHMET, MISIR ÇARŞISI ve sair derken bu aylarda, turizm nedeniyle malum semtlerindeki kalabalıktan, İstanbul'da dans bilmediğimiz halde adeta dans ederek yürümek durumunda kaldığımız oluyor. İstanbul kendisini sadece Anadolu'yla değil, dünyayla paylaşıyor. Küçük müymüş dünya? Sorusu, sur içinde kol geziyor.  Dünyalıların buluşma ve bunun çok ta farkında olmama etkinlikleri...Yüksek sesli, gereksiz gülüşmeli yabancıların tramvayda başımızı şişirme, “Ya bunlar bizden daha medeniydi hani?” diye sorduğumuz ve hastane afişlerindeki “Sus! Cıss!” yapan hemşiiire gibi olduğumuz zamanlar, bu zamanlar. Tatil aylarındaki geçici, akışkan demografisine bakılırsa bütün aidiyetler üstünden suyun içine atılmış havalı toprak. Herkes aynı anda acaip kimliksiz ve ilk yaratılma nazında sanki burada. Dünyaya ilk bakış şaşkınlığı ve haliyle gelsin ergenlikler şehri bir bakıma…

Tamam mümtaz kader. Çünkü mümtaz coğrafya...

Devam edelim mi az daha? E peki. Hiç olmadığı kadar ilginç sosyoloji. Derin psikoloji. İleri gitmeyelim. Şurada iki edebiyatın belini kıracağız. Bir yazıya gereğinden fazla üzüntü doldurmayalım. Sorunlarla başa çıkma gücümüzü, daha başlarda sorun tespitindeki oransızlıklarla yormayalım.

Ne diyorduk. İstanbul! Diyorduk. Ah ta çekiyorduk içimizden... Yerin yüzünde göğe sürtülüp duran bir burun. Beton burunları da kasdetmiş olabilir miyiz? Mavi kumaşı sert ve özensiz, dokuz nala yırtmasını son inşa-atlarımızın. Bir dakika lütfen. Edebiyata devam edebilir miyiz?

Ve yerin göğe vuran alnı, İstanbul. Gaybın anahtar deliğinden bakılınca azcık bi'şey görünen  cennet. Hı hı… Evet. Tam öyle! Buna anne kızlık soyadı ile onay veriyoruz.

Fakat bu cennette, halen, dünya olaylarına benzer olaylar oluyor!

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kitap okumak bizi bozar 28 Ağustos 2018 | 4.757 Okunma Senin şarkın ne? Veya türkün? 21 Ağustos 2018 | 3.593 Okunma Vicdan 14 Ağustos 2018 | 3.539 Okunma Yaz ve yazmak 07 Ağustos 2018 | 2.170 Okunma Biraz küselim 31 Temmuz 2018 | 2.284 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar