Genç ve güzel olmak
Onlar hem genç, hem de güzel işler yapıyorlar. Henüz pek genciz dememişler. Çoktan “olma yolu”na çıkmışlar.BİR. Kısa adı İstev, açılımı İlim Sanat Tarih Edebiyat Vakfı...
Onlar hem genç, hem de güzel işler yapıyorlar. Henüz pek genciz dememişler. Çoktan “olma yolu”na çıkmışlar.
BİR. Kısa adı İstev, açılımı İlim Sanat Tarih Edebiyat Vakfı bünyesindeki gençler Kitab’ı olan, hayatını bir Kitab’ın aydınlığında yaşamak isteyen her insan gibi vahyi anlamaya çalışıyorlar. Geçtiğimiz yıl başlayan bu çalışmada her şeyden evvel kısa sureler ve ayetler hayata katacakları anlam için irdelenmeye alındı. Geçenlerde Cumhurbaşkanı’nın söylediği, olumlu veya olumsuz pek çok söze, tartışmaya kapı açan “güncelleme konusu” söz konusu gençlerin ‘elbette klasik bilginin çizdiği çerçeve dâhilinde’ her Pazartesi gündeminde. Dinin ruhunu, hedefini iyi anlamak ve araçları, biçimleri amaçlaştırmadan aynı, değişmez hedefi yaşam içerisinde isabet ettirmenin yollarını arıyorlar.
Cumhurbaşkanımız bir takımlarının, insanlara ve dinlerine saygı sınırında, herkesle aynı adil hizada kalmaları gerektiğine hatırlatma yaptı. Fakat kendileri belirtsin belirtmesin, dinin, değişen şartlara rağmen aynı özden hiç sapmadan yaşanabilmesi için değişkenlerini, yaşanılan şartları dikkate alarak yeniden anlamak gerektiği hepimizin baş gündemiydi. Çok tabii ve sadece mümin olmamızın bir gereği olarak. Hayat hem aynı kalıyor, hem değişiyor. Din de. Hep aynı kalan muhkem yanını yaşayabilmek için; değişen hayat şartlarını o değişmezlere göre yorumlayarak yönetebilmek şart.
Kendisini dinin sahibi sananların hop oturup hop kalkmasına lüzum yok. Sakin olmalılar. Din onların olduğu kadar herkesin de. Hatta kimsenin değil Allah’ın dini. Fakat sadece kendilerini seçkinleştiren din adamları için değil, ayırımsız her insanı seçmiş, bütün insanlar için seçilmiş bir din. “Onlar kim oluyor da dini güncelliyor?” diye hesap sormaları gereksiz. Zira Allah Kâbe’yi nasıl kâfirlerden koruduysa, “dini de hadsiz, onlardan izinsiz güncelleyenlerden ve güncellemelerden koruyacaktır.”
Ne diyordum. Gençler iyiler. Bizden olmadığım kadar umutluyum onlardan. Gençlerin gündeminde Kuran var. En yakın dostları, arkadaşları Peygamber aleyhisselam. Biz dini, cenneti kıskanmaz, onlara da anlama fırsatı verirsek, bizden daha iyi, daha sakin ve tartışmaya boğmadan anlayacak ve yaşayacaklar. 114Keşif grubunu Merve Yıldırım adlı çiçek gibi bir insan üstlenmeye çalışıyor. Keşifhane’yi merak ediyorsanız; Pazartesi akşamları 18.00’da Eyüp Bahariye Mevlevihane’sinde onları bulabilirsiniz. En mühimi de kendilerine ait video çalışmaları ile vahyi, anladıkları kadarıyla ekrana yansıtmaya çalışıyorlar. Yoksa hiç birini seyretmediniz mi?
İKİ. Gençlerin her birinin alanları farklı. Dinleri, dünyaları, memleketleri için iyi şeyler yapma azmindeler. Mesela içlerinden birisi seramik sanatıyla meşgul. Toprakla iyi anlaşıyor. Çamuru kararken kendini de yoğuruyor. Üretirken yeniden doğuyor. Şeyma Balcı, genç olması sebebiyle daha sanatının başlarında olsa da, şimdiden, seramik sanat âleminde düşünceleri bakımından yalnızlıklar da çekiyor. Bir kesim tarafından kimi zaman dışlanmalara maruz kalmasını başındaki şalına bağlayabiliriz. Fakat kendisine daha yakın olması gereken bir başka kesim tarafından özgün üretimlerine kem bakılmasını neye bağlayacağız?