Onlar ermiş muradına
Okumak insan olmaya koyulmanın adıdır.İnsan doğmak kolay. Hem de bir başına bunu yapabiliyor insan! O uzun ince yolda, hem de o kadar güçsüzken, bilmediği bir dünyaya doğru bütün bağlarından sıyrılarak...
Okumak insan olmaya koyulmanın adıdır.
İnsan doğmak kolay. Hem de bir başına bunu yapabiliyor insan! O uzun ince yolda, hem de o kadar güçsüzken, bilmediği bir dünyaya doğru bütün bağlarından sıyrılarak koşabiliyor. Ağlaya ağlaya bile olsa. Fakat o henüz doğmuş sayılmaz. Onun gerçek doğumu insan olmasıdır. Bunu o da biliyor. Müjdesi “olabilmesi” dir. Ve bu tek başına hiç te kolay olmuyor.
Olmak için okumak gerekiyor. Daha iyi olmanın yolu akıllar üstü bir yükseklikten atmaktan geçiyor, olmamışlıklarını, çiğliklerini… Hep birlikte!
Bu halk mukabele yaptı. Mana’yı hatırladı. Mana’ya göre hayatını kıyasladı. “Olma/olgunlaşma mektebine” dönüştürdü gününü bir aydır. Umuyoruz ki sekine ye ulaşacağız toplum olarak.
Sekine, sakinlik, dinginlik, gönül rahatlığı, sevinç ve huzur anlamına geliyor sözlükte. Ve doygunluk anlamına… Yani ruhi mutmainlik. Belki de bu hakikate erişmekten kaynaklanan gönül tokluğundan başka bir şey değildir.
İnsanın –tabi sorusu varsa- bütün sorularına onu tatmin eden cevapları bulmasıdır tokluk denilen şey. İnsan, karnı açken yatamayacağından çok daha fazla olarak, ruhu açken yatamayandır. İrili ufaklı bütün soru çengellerine ayağı takılarak yaşayan insanın bir gün o büyük soru çengelini devirmesi ve asıl yanıtını alıp hayata dönmesi muhteşem bir dönüş olmalıdır.