"Anne ben gidiyom düşmana karşı"
Dünyayı temsil ediyor sanki bu isim. Bu koca çarşı, aynalarından düzeni veya bozuk düzenliliği yansıtmakta göklere... Ve insan; varoluşa tutulan kırık "el" aynacığı.Su günlerde tek bir...
Dünyayı temsil ediyor sanki bu isim. Bu koca çarşı, aynalarından düzeni veya bozuk düzenliliği yansıtmakta göklere... Ve insan; varoluşa tutulan kırık "el" aynacığı.
Su günlerde tek bir türküyü mırıldanıyoruz dilsiz dudaksız. Kalp tekrarınca:
"Çanakkale içinde Aynalı Çarşı
Anne ben gidiyom düşmana karşı
Of gençliğim eyvah"
Ne kadar ortak bir dil bu... Memleketçe... Kimselerde kolay kolay var olmayan bir dil! Dilsiz kalsak yine anlaşacağımız bir gönlümüzün olduğunun ispatı!
O vakitler...
Ayna'nın yaygın olmadığı, henüz ayna olarak sevdiklerin ve yakınların alnı veya kalbinin kullanıldığı bir zamanda çarşı içindeki dükkanlardan birisinin bir tane aynası varmış. Oraya kim uğrasa kendiyle rastlaşır, kendine baka kalır, başkayı unuturmuş. İnsanın sathını ona gösterebilen ve derinliği hâlâ pek te anlaşılamayan ayna o dükkana diğerlerinden daha fazla rağbetin sebebi olmuş. Sonraları çarşı içindeki diğer esnaf ta yurt dışından ayna getirmiş kapısına rağbeti artırmak için...
Koşum atları için kullanılan ve o zaman ayna adı verilen at gözlüklerinin orada satılmasından kaynaklı olarak çarşıya Aynalı Çarşı dendiği de söyleniyor.
Çarşının aynaları 1915' teki bombardımanlardan, yangınlardan sonra kırgın vaziyette, kimi soysuzların hainliğini, zalimliğini yansıtır olmuş. Sayısız insan hayatı yanmış, bir memleket, bir soy yakılmış aynaların gözleri önünde... Bu ş...