Savaşa mı hayır? Hangi savaşa?!

KİMİ KESİMLERİN olur olmaz hep savaştan yana bir tercih ortaya koyan bir ülkenin barışçıl ve insancıl yegane insanlarıymış gibi “savaşa hayır!” sloganları atması ilginç değil mi?......

KİMİ KESİMLERİN olur olmaz hep savaştan yana bir tercih ortaya koyan bir ülkenin barışçıl ve insancıl yegane insanlarıymış gibi “savaşa hayır!” sloganları atması ilginç değil mi?... Bunlara tanık olduğunuzda sizin de içinizden alaylı ve bozuk ta olsa makamlı ”Daha önceleri…Nerelerdeydiniz…” cümleleri geçmiyor mu?

Uzun kablolu bir kukla örgütün merdiven altı savaşı; yığdığı cephane, döşediği mayınları, beslediği hainlerden canlı bombalarıyla gerçekleştirdiği onca katliam, durağan zamanlarda her türlü yolsuzluk, gasp, uyuşturucu, kaçakçılıkla doğuya, doğu insanına kan kusturuşunu susarak izlerken, şimdi bu zulmü bertaraf etme gayretine muhalefet te neyin nesi?

Sebepsiz istenmeyen ve mecbur kalınan bir gerçek olarak yaşandığı ortadayken…

Nasıl hayatta asıl olağanüstü, kritik durumlarda verilen tepkiler ahlaki düzeyin asıl ölçümlenebileceği noktalarsa, savaş ta bu noktalar içinde en zirvede olanıdır. Malum büyük fitne, kargaşa ve dolayısıyla büyük imtihan!

Yaşamın üstüne kurulacağı zemin kaymış, bütün olağan şartların çivisi çıkmıştır. Zalimler tarafından çıkarılmıştır ya da dünyanın o köşesinin çivisi… Ve hakla, adaletle güçlü iyiler tarafından yeniden olağana döndürülmek zorundadır. İnsanlar evlerinden barklarından edilmiştir. Hayatlarından edilmiştir. Çocuklarından edilmiştir. Savaş barış adı altında çoktandır vardır zaten. Ölüm sıradanlaştırılmıştır. Bütün bunlar ola gelirken savaş hayırlı bir şey midir de o yüzden mi bu barış fedaileri hiçbir zaman “Savaşa hayır!” dememişlerdir.

BİZİM HAYAT GELENEĞİMİZDE barış esastır. Savaşın haklı olması ancak barışımızın zedelenmesiyle gerçekleşir. Yaşamak istiyoruz, doğal olarak. Yaşatmak ta isteriz, yine doğal olarak. Çünkü yaşamı paylaşmak isteriz. Dünyayı… Kaynakları…Nimetleri… Savaş gerçekleştiğinde; tıpkı barıştaki ilkeli duruşumuzun kesintisiz ve daha titiz devamı olması gerekir. Biz savaşa ahlakımızı evlerimizde koyarak çıkmayız. Savaş ahlakımız Enfal, Tövbe, Fetih gibi surelerde ve diğer kimi bölümlerde bir bir öğretilir. Kitapla çok önceden bilinçlendirilirmişizdir. Öyle umarız. Bakış açımız ve umudumuz bu yöndedir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kitap okumak bizi bozar 28 Ağustos 2018 | 4.757 Okunma Senin şarkın ne? Veya türkün? 21 Ağustos 2018 | 3.593 Okunma Vicdan 14 Ağustos 2018 | 3.539 Okunma Yaz ve yazmak 07 Ağustos 2018 | 2.170 Okunma Biraz küselim 31 Temmuz 2018 | 2.284 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar