Sevmek sensin, sevilmek o
Sokrates'e dostluk sorulmuş. Sokrates: "Çocukluğumdan beri arzuladığım bir şey vardır. Kimi insan atları olsun ister... Kimi insan köpekleri. Kimisi altını, kimisi de şanı, şerefi… Bense bir dostum olsun...
Sokrates'e dostluk sorulmuş. Sokrates: "Çocukluğumdan beri arzuladığım bir şey vardır. Kimi insan atları olsun ister... Kimi insan köpekleri. Kimisi altını, kimisi de şanı, şerefi… Bense bir dostum olsun isterim."
İstemek yapmanın ilk kıpırdanışı. İrade; olacak bitecek her şeyin bize ait kökü. Bir şeyin var oldu- olacak hali. Kalbin rahmine düşen canı gibi… Fakat yapıp etmenin kendisi değil.
Eğer istiyorsak; ne gerekiyorsa yapalım. Tıpkı dua öncesindeki çaba gibi… Çaba; hayal ettiğimiz, istediğimiz bir şeyi, hakikaten istediğimizi emek vererek ispat etmek. Dua; o hayali sözlü sözsüz fısıldamak. İlgili mercie sessiz ve gösterişsiz, sırlaşarak bildirmek.
Çoğunlukla müteşebbis değiliz. Çığır açmak büyük laf. Fakat en basitinden bir şeyler yapmak için ilk olmaya layık bulmayız kendimizi, nedense başlangıcı hep başkalarına bırakırız. Başlangıçtaki o cesaretin, tek başınalığın, o kendine inanmışlığın tadına talip değiliz.
Sevgide, dostlukta da öyle… Bir kenarda sevilmeyi bekliyoruz.
Hâlbuki sevmek daha büyük, sevilmekten.