Bir dönemin aklını-algısını Tanrı’nın nihai düzeyi olarak görme cehaleti!
Eski dünya düşünme biçimlerinin argümantasyonları ile günümüz düşünme biçimlerinin argümantasyonları farklıdır. Tanrısal düşünme biçimi, Neoletik çağ olarak kabul...
Eski dünya düşünme biçimlerinin argümantasyonları ile günümüz düşünme biçimlerinin argümantasyonları farklıdır. Tanrısal düşünme biçimi, Neoletik çağ olarak kabul edilen (M.Ö. son on binli yıllar) döneme aittir. Sümerler, Babiller, Akadlar bu dönemin uygarlıklarıdır. Çok Tanrıcılık ve kuşaktan kuşağa geçen mitler Antik Mısır için de geçerlidir; Firavun (hükümdarlarına verilen isim) toprakların sahibidir; yasa koyar, vergi alır, düşmanlardan korur, Tanrılara vekalet eder. Firavunun çıkarları devletin ve Tanrıların çıkarlarıdır. Sümerlerde, Babillerde, Mısırlılarda var olan mitoloji ve çok Tanrıcılık, Antik Yunan’da ve tüm coğrafyalarda dönemin hâkim inanç ve düşünme biçimidir.
Mitolojik-Tanrısal düşünme biçimi, yerini dini düşünme biçimine devreder ve daha kapsayıcı kavramlar ortaya çıkar; şeytan, melek, öbür dünya, ahiret, cennet-cehennem, infak, ihsan, adalet gibi. (M.Ö 1300’lü yıllar) Tek Tanrılı dinler, mitolojik-çok Tanrılı düşünme biçiminin içine doğmuştur. Kur’an’ın mücadelesi bu düşünme biçimiyle başlar. (Bakara/164-256, Nisa/117, En’am/71,136,137 vb.) Dinsel düşünme biçimi makro ve mikro planda bir merkez etrafında toplanmayı şart kılar. Merkez...