Günümüz insanının zihninde ve davranışlarında Tanrı var mı?
İnsan tarihsel bir varlıktır, geçicidir, ortaya koydukları tartışmaya açıktır. Dolayısıyla ister dini ister la-dini olsun, oluşturulmuş tüm düşünce sistemleri sorgulanabilir mahiyettedir. Kutsal metinleri...
İnsan tarihsel bir varlıktır, geçicidir, ortaya koydukları tartışmaya açıktır. Dolayısıyla ister dini ister la-dini olsun, oluşturulmuş tüm düşünce sistemleri sorgulanabilir mahiyettedir. Kutsal metinleri merkeze alan ahlak öğretilerinin yanısıra ödev ahlakı, faydacı etik gibi etik öğretilerinin müktesebatının kendi içindeki tartışmaları da bunu ortaya koymaktadır. Burada önem arzeden dinli topluluklar ile dinsiz topluluklar arasında erdemli yaşam zemininde bir farklılığın olmaması… Öte yandan temel insan hakları, adalet, eşit gelir dağılımı gibi konularda İzlanda, Norveç, Danimarka gibi ülkelerin Müslüman toplulukları kat be kat geride bırakması… Tüm bunlar aşkınlık alanını tartışmalı hale getirmiştir.
Şimdi soru şu: Akıl ne kadar ahlakın teminatıdır ya da din ne kadar ahlakın teminatıdır? Dinli topluluklar ile dinsiz topluluklar arasındaki farkı ortaya koymak açısından bana göre tartışılması gereken konu budur. Gerçi dinli topluluklar diyoruz ama her geçen gün daha da derinden hissettiğimiz şu tespiti de yapmadan geçmeyeyim: Günümüz dindarının zihninde Tanrı var mı? Çok sert bir soru olarak gelebilir pek çok inançlı insana. Ancak şu tespiti...