Sahipsiz midir bu vatan, öksüz müdür bu dava; neredesiniz ey Türk milliyetçileri?
İlmin temeli tenkittir. Tenkitsiz; ilim, siyaset, felsefe, edebiyat hatta din bile eksik kalır. Hakikat arayışımız da tenkitle başlar. Elbette günümüzün linç kültüründen çok farklıdır bizim tenkit...
İlmin temeli tenkittir. Tenkitsiz; ilim, siyaset, felsefe, edebiyat hatta din bile eksik kalır. Hakikat arayışımız da tenkitle başlar. Elbette günümüzün linç kültüründen çok farklıdır bizim tenkit kültürümüz; karalama, iftira, yalan içermez. Yıkıcı değil yapıcıdır. İmha için değil ihya için yapılır; yani var olan düşünceyi yok etmek için değil daha iyi bir noktaya taşımak için yapılır. Yenilemek, yenilenmek hayatın kanunudur çünkü… Son kertede, değer verdiğiniz şeyi tenkit edersiniz. Gaye tekâmül ettirmektir. Tüm bu saiklerle, Türk milliyetçilerini, Türk milliyetçiliğini tenkit etme gereğini görüyorum.
MİLLET OLMAK BU MUDUR?
Siyasette üçüncü yol tartışmaları hız kazandı. Neredeyse ülke gündemi ve hatta ülke sorunları bu meselede mündemiç. Peki, ama üçüncü yol ihtiyacı sadece siyasetin mi meselesi? Kültürün, sanatın, edebiyatın üçüncü bir yola ihtiyacı yok mu? Mesela, gençlerin yurt dışında aradıkları şey üçüncü bir yol arayışından başka bir şey değil de nedir? Türkiye’de her şey ama her şey; iki ihtimalin, iki mahallenin arasına hapsedilmiş gibi. Siz de bu sıkışıklığı hayatın her alanında hissetmiyor musunuz? Toplumsal hayat...