Tanrı varsa her şey mübah mıdır?
Sözcü Gazetesi Yazarı Ayşe Sucu'nun bugünkü (16.01.2022)'' Tanrı varsa her şey mübah mıdır?'' başlıklı yazısı.
İmam Hatip kökenli bir felsefeci arkadaşımla sohbetimiz döndü dolaştı inanç meselesine geldi. “Üzülme ama çoktandır kendimle mücadele ediyordum” diyerek söze başladı ve -özetlemeye çalışacağım- şöyle devam etti: “İnançla ilgili sorunlar yaşarken, fikri zeminde ulaşabileceğim o son noktada ayaklarımın altından toprağın kayacağını düşünüyordum. Sanki iyiliklere yönelten Tanrı’nın emirlerinden ve nehiylerinden uzaklaşırım ve Dostoyevski’nin ‘Tanrı yoksa her şey mübah’ cümlesinde olduğu gibi acaba ben de her şeyi mübah görür müyüm diye korkuyordum. Oysa J. Paul Sartre bunu alır, evet, ‘Tanrı yoktur ve her şey mübahtır’, der ama ‘Bunun sorumluluğunu alabiliyor musun’ diye de sorar. Çünkü ‘Tanrı yoktur’ demek, kişinin mutlak özgür olması anlamına gelir ki bu da insana büyük sorumluluk yükler” dedikten sonra şöyle bir durakladı ve devam etti: “Demem o ki, dinlerin anlattığı Tanrı’nın üzerimdeki gölgesi kalktıktan sonra kendimi özgür hissettim. Rahatladım. Şimdi bakıyorum yaşantıma, Tanrı’nın emrettiklerinin dışında yine farklı bir yaşam sürmüyorum, özgürüm ama omuzlarımdaki yük daha da ağırlaştı. Bunu günah ya da sevap duygusuyla yapmıyorum. Yaptığım zaman mutlu...