Erdoğan geldi ve delirdik!
Komedi filmlerinde -kimi zaman komikliğin arkasına saklanmış ırkçı tavırlı sahnelerde- rastlarsınız. Afrika, Ortadoğu veya Asya’nın küçük bir ülkesinin kralı / sultanı / başkanı New...
Komedi filmlerinde -kimi zaman komikliğin arkasına saklanmış ırkçı tavırlı sahnelerde- rastlarsınız. Afrika, Ortadoğu veya Asya’nın küçük bir ülkesinin kralı / sultanı / başkanı New York sokaklarında boy gösterir. Şehre sirk gelmiş gibi, tuhaf kıyafetli maiyetiyle… Kendinden menkul haşmetiyle... Komik üniformalı askerleriyle...
Washington Post Gazetesi’nin haberi, böyle bir sahneyi hatırlattı bana. Gazete, “Erdoğan ABD’ye geldi ve her şey biraz delirdi” diye yazmıştı.
Komedi filmlerinde, ırkçı alt metnine rağmen, gülebilirsiniz. Ama WP haberinde gülünecek bir şey yok. Özellikle de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysanız.
Duygunuz utançtan hüzne, mide bulantısından öfkeye savrulup duruyor.
Erdoğan’ın korumalarının, protestocuları bir gün avaz avaz bağırarak “perdelemeye” çalışması gülünçtü. Ertesi gün, protestocuların da gazetecilerin de üzerine yürümesi, tartaklaması ise korkunç…
O dehşet anlarında, yabancı gazeteciler, RTE’nin korumaları Amberin Zaman’a “PKK’lı kaltak” diye bağırdığında anlamamış olabilirler. Daha sonra birileri tercüme ettiğinde de anladıklarını sanmıyorum. Bir kadın gazeteciye, bir cumhurbaşkanı koruması nasıl “kaltak” der… Nasıl bir akılla “PKK’lı” yaftası yapıştırır... Anlayabildiklerini düşünmüyorum.
Keza, bir başka gazetecinin, Adem Yavuz Arslan’ın itile kakıla Erdoğan’ın konuşacağı salondan atılmasını da anlayamamışlardır.