Bakan Selçuk’un elinden plaket alan ‘hayırsever’
Sezgin Baran Korkmaz artık özgürdü…
“Cinayet çözümünde en kritik görev soruşturma sırasında sorulabilecek tüm soruları hiçbir ayrım yapmadan sormaktır. Cinayet polisinin ilk görevi olayla ilgili sorulabilecek tüm soruları akıl etmek ve sormaktır… Bunun içindir ki zihninde hiçbir önyargı olmayacak. Hatta… Soru ne kadar saçma gözükürse gözüksün, isterse etrafındakiler bıyık altından seninle alay etsinler, sen bütün soru kümesini sorgulayacaksın. Bırak, etraftakiler sana aptal gözü ile baksınlar; sen yine de yılmadan şüphelinin gözünün içine baka baka aklına gelen bütün soruları soracaksın.” Son dönemde okuduğum en sürükleyici siyasi-polisiye romanlardan biri olan “Cinayet Polisi Dedemin Evrak-ı Metrukesi/Cüneyt Ülsever/Kırmızı Kedi Yayınevi” kitabında ‘cinayet polisi'nin yapması gereken böyle anlatılıyor!
Soru sor! Hem de tüm soruları… Ayrım gözetmeden sor ve ayrıntının peşine düş! Gazeteci de cinayet polisi gibi olmalı.
Çünkü…