Şimdi partinin MR’ı çekiliyor sonra da gereğinin yapılması lazım
Sözcü'nün yazarı Aytunç Erkin'e konuşan AK Parti'nin önemli ismi Cemil Çiçek böyle başlıyor sözlerine. Çiçek'in röportajında çok daha çarpıcı ifadeler var
Yerel seçimlerin tartışması uzunca bir süre devam edecek gibi.CHP’nin birinci parti olduğu seçim sonrasında, 10 ay önce genel seçimleri ve cumhurbaşkanlığını kazanan iktidar partisinde de sorgulamalar sürüyor. AKP’de kabine değişikliği, MKYK’da görevden almalar ve seçim sonuçlarına yönelik raporların hazırlandığı konuşuluyor. Peki Türk siyasetinin duayen isimlerinden AKP’de bakanlık yapmış, Meclis Başkanlığı görevini yürütmüş ve bugün de Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Konseyi üyesi Cemil Çiçek ne diyor?
Çiçek söze “Sizler yazıyorsunuz bizler de okuyoruz öğrenmeye çalışıyoruz” cümlesiyle başladı ve devam etti: “Biz artık emekli olduk. Düşüncemiz kendimize. Seçimler yapıldı artık geleceğe bakalım. Her partinin aldığı sonuç neyse bir özeleştiri yapması gerekiyor. Herkes kendi içinde değerlendirmeli. Başarılı olan da olmayan da. Başarılı olan ‘neden başarılı olduk’ ya da ‘neden daha iyi bir başarı olmadı’ sorularına yanıt aramalı. Çünkü seçim öncesi yapılan değerlendirmelere bakarsanız, çok daha iyi oy alacak imkanlar olduğundan bahsediliyordu. Daha az oy alan da ‘neden az oy aldım’ sorusuna yanıt aramalı.”
Araya girdim ve sordum: “Partiler bunu nasıl yapmalı?”
Çiçek dedi ki:
“Bunun bilimsel teknikleri var. Benim veya ötekinin ne söylediğinden çok ki bizler dar alanda hayatını yaşayan insanlarız. Günde üç beş isimle görüşürüz. Bilimsel metotlar daha doğru sonuç verir. Diğer türlü objektif değerlendirme olmaz. Mukayese yapacaksak; Batı’ya bakalım. İngiltere’de bir parti iki dönem, üç dönem kalıyor o gidiyor bir başka parti geliyor. Muhafazakar parti yenilgiye uğruyor. Kötümserlik havasına girmiyor, tartışmalarını yapıyor. Bu arada İşçi Partisi iktidarı yönetiyor. Senelerdir iktidar olamayan İşçi Partisi hizmet ediyor o gidiyor başkası geliyor. Dolayısıyla bir seçim her şeyin kaybı ya da ebedi iktidar sağlamaz. Demokrasilerde böyledir. Biri gider biri gelir.”