4’üncü yıldıza 4 adım kaldı
Şampiyonluk yolunda hiçbir maçın kolay olmadığı, her rakibin dişli olduğu, ev sahibi veya deplasman farkının da hiçbir işe yaramadığını dün gece bir kez daha gördük. Sezon sonu...
Şampiyonluk yolunda hiçbir maçın kolay olmadığı, her rakibin dişli olduğu, ev sahibi veya deplasman farkının da hiçbir işe yaramadığını dün gece bir kez daha gördük. Sezon sonu yaklaştıkça; şampiyonluğa oynayan veya küme düşmeme mücadelesi veren takımların haricindeki diğer takımlar ve futbolcuları da, kendilerini ispat etmek ve önümüzdeki sezon forma garantisi almak için sahaya çıkıyor.
Dün akşam Konyaspor da böyle oynadı. Ancak onlar da, daha önce Gaziantepspor’un yaptığı gibi sık sık sertliklere, zaman geçirmelere başvurdu. Zaten Arena’ya gelen her takım çok sert oynuyor ve sürekli zaman geçirmeye çalışıyor. İkili mücadelelerde yerden kalkmıyorlar. Kaleci de bir aut atışını kullanmak için oyalandıkça oyalanıyor. Bunda; hakemlerin bu kadar çok müsamaha göstermesinin de etkisi var. Dünkü hakem Barış Şimşek istikrarsız, saçma sapan kararlarıyla taraftarlara saç-baş yoldurttu.
Aykut Kocaman’ın takımı, özellikle ilk yarıda Galatasaray kalesinde çok önemli pozisyonlar yakaladı. Galatasaray’ın tartışmasız en önemli 2-3 oyuncusundan biri olan kaleci Muslera, çok kritik şutlarda golleri önleyerek, Sarı-Kırmızılılar’ı ayakta tutan isim oldu. Aylar sonra ilk kez birlikte oynayan Semih ile Chedjou’nun uyumsuzluğunun cezasını kesemeyen Konyaspor’u Muslera durdurdu.
Galatasaray çok koşan Konyaspor karşında ilk yarıda pozisyon üretmekte zorlanırken, Bruma, sahanın en kötülerinden biriydi. Yetenekli bir futbolcuda ısrar edilmesi doğru ama; ısrar edilen takımın Galatasaray ve forma verilen haftaların bu tip kritik maçlar olup olmadığı tartışılır.