Abdullah Öcalan Dosyası—II Tekmezar Durağı’ndan Çekirge Seyfo’nun evine
PKK’nın temelleri Ankara’da atıldı. Abdullah Öcalan bir kuruluştan diğerine, soldan sağa sonra tekrar sağa savrulsa da dalından kopmuş bir yaprak örneği, bir türlü hayalinde, yarım yamalak da olsa...
PKK’nın temelleri Ankara’da atıldı. Abdullah Öcalan bir kuruluştan diğerine, soldan sağa sonra tekrar sağa savrulsa da dalından kopmuş bir yaprak örneği, bir türlü hayalinde, yarım yamalak da olsa oluşturduğu örgütü kuramıyordu. Sonraki yıllarda “Bana Ankara geçit vermiyor, boğuyordu beni.. PKK’nın çekirdeğini bir türlü oluşturamıyordum!” diyecekti. Ankara’nın Cebeci semtini üs tutmuş, Mahir Çayan düşüncesini paylaşan gençlerle birlikte 1974’te Ankara, İstanbul ve Erzurum’da Yüksek Öğrenim Derneği kuruyorlardı. Öcalan Ankara Yüksek Öğrenim Derneği’ndeki hararetli tartışmalarda öne çıkmaya başlamıştı. Üslubu sert ve saldırgandı. Uzlaşmaya yanaşmıyordu. Ve ilk kez “Türk solu-Kürt solu” ayrımını yapıyordu. Sağcı olarak bilinen Öcalan, AYÖD’de sol açısından rüştünü ispatlıyordu bir bakıma. Arkasındaysa Türk solunun önde gelen isimlerinden Nasuh Mitap vardı. Ve Mitap’ın desteğiyle Haki Karer, Kesire Yıldırım Öcalan, Kemal Pir’le birlikte AYÖD yönetimine SBF temsilcisi olarak katılıyor, THPK-C’nin önde gelen ismi Nasuh Mitap’ın önerisi ve desteğiyle derneğin başına geçiyordu. Ama bu da yetmiyordu...
PKK’nın kuruluş toplantısının yapıldığı yer Tuzluçayır-Tekmezar Durağı’nda Sivas Gürün’lü bir işçi olan İbrahim Şahin’in bekar evidir. Kemal Pir, Haki Karer, Cemil Bayık ve Öcalan, Ankara’dan ayrılıp Doğu ve Güneydoğu’ya gitmenin zamanı geldiğine karar veriyorlardı. Öcalan ilk olarak Ağrı’ya gitti. Yanındaysa Pilot Necati Kaya vardı! Kimdir Necati Kaya? Şimdilik CIA/MİT bağlantılı diyip geçelim...
PKK’nın çekirdek kadrosunu oluşturan Öcalan 1977’de Kürdistan’ın kuruluşundan açıkca söz etmeye başlamıştı. Yanından ayrılmayan Pilot Necati Kaya’nın kimliğiyse örgüt içinde sorgulanmaya başlamıştı ama Başkan Öcalan umursamıyordu dedikoduları, Pilot Necati’nin CIA/MİT ilişkileri konusunda söylemlere yanıt dahi vermiyordu. İlk günden beri Apo’nun yanından ayrılmayan, “dava arkadaşı” Haki Karer Apo-Pilot ilişkisini açıkça sorgulamaya başlamış, Ankara’da kalan arkadaşların kaygılarını bir mektupla dile getirmişti. Ne var ki, Karer, Mayıs 1977’de Gaziantep’de bir silahlı saldırıya uğruyor, muhaliflere göreyse tedavi gördüğü hastanede Apo’nun emriyle öldürülüyordu. Sonraları Apo-Pilot Necati ilişkisini her kim sorgulamışsa şu ya da bu biçimde hayatını kaybedecekti! Öyle ki çekirdek kadrodan bugüne sadece Cemil Bayık sağ kalacaktı! O da Apo’ya sorgusuz sualsiz bağlılığından..