Adolf, Benito ve Vladımir

İnsan yirminci yüz yıla dönüp bakmaya görsün, acımasızlık, ırkçılık ve katliam dolu yıllar ve Hitler, Mussolini, Stalin’le üçlüsüyle yüz yüze gelir. Bu üçlü 150...

İnsan yirminci yüz yıla dönüp bakmaya görsün, acımasızlık, ırkçılık ve katliam dolu yıllar ve Hitler, Mussolini, Stalin’le üçlüsüyle yüz yüze gelir. Bu üçlü 150 milyon insanın ölümünden sorumludur. Bunlara Japon’un Hideki Tojo’sunu da eklerseniz sayı 175 milyona çıkar. Hitler’le Mussolini’yi dünya savaşlarına götüren yol ekonomik çöküntülerden kaynaklanır. Tojo’ysa ırkçı söylemlerle süslediği Japon İmparatorluğu hayaliyle yola çıkarken Stalin, Petro’nun Çarlık Rusya’sını özler durur gizli gizli (Stalin’in kızı Svetlana’nın Anıları). Tojo, İkinci Dünya Savaşı bitiminde dar ağacını boylar. Hitler intihar eder, Mussolini’yse halk tarafından linç edilir. Stalin,bir iddiaya göre, KGB Başkanı Beria tarafından zehirlenerek öldürülür. O gün bu gündür, ne zaman acımasız, saldırgsan, ırkçı bir diktatör çıksa bu kanlı katillerle anılır, “Hitler gibi...Mussolini...Stalin gibi...”

Günümüzdeyse bunların yerine geçebilecek tek aday Putin gözüküyor. O da imparatorluk hayalleriyle yanıp tutuşuyor. Sovyet İmparatorluğunu yeniden kurabileceğini düşünüyor. Onun Göring’i, Kont Ciano’su, Molotov’u da Gaspadi Medvedev. Geçmisin diktatörleri, ekonomik zorluklardan yıldıkları ve yeterince güçlendiklerini sandıkları an, savaş çıkarmak için tahrik yöntemine baş vurmuşlardı; tıpkı Putin gibi. Putin sürekli Batılı ülkelerin hava sahalarını ihlal etti durdu. Herkes uyarmakla yetindi, tıpkı Türkiye gibi. Ama gün geldi, bıçak kemiğe dayandı ve Türkiye, defalarca uyardıktan sonra Putin’in uçağını yere indirdi. Ve Putin, tıpkı diğer bodur diktatör ataları gibi zıp zıpladı, bağırıp çağırdı, “artık Türkiye’ye turist göndermeyeceğiz, limonla domates de almayacağız...kumaş da...” gibi abuk tehditler savurdu...hala da savurmakta. DEAŞ’la, terörle savaştığı iddiasını bir yana bıraktı ve Türkmenleri açık açık bombalamaya başladı. Bütün söylemleri, “DEAŞ’ın sattığı petrrolü Türkiye alıyor”gibi yalan çıkmakla kalmadı, örneğin petrolü, Rus asıllı aracı kullanarak ayakta tuttuğu Esad’ın aldığı da kanıtlandı. Türkiye NATO üyesi olmasa doğrudan saldırır mıydı? Sanmam. Çünkü, diğer diktatörlerden farklı olarak, Putin’in Rusya’sında hatırı sayılır bir muhalefet var. Müttefikleriyse İran’la Irak’daki sözde hükümet. Böyle bir konumda kısa sürede savaşı kaybedeceğini bilir, nükleer silahlarla milyonlara kıysa da...Bu arada, Rus ordusunun, Putin’in emrine rağmen, nükleer silahları kullanmama ihtimali de çok yüksek tabi.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yıl 1876--Türk Tarihi'nin sıkıştırılmış bunalım dosyası! 21 Mayıs 2022 | 680 Okunma Kafası kesilen Türk mühendisler! 14 Mayıs 2022 | 1.801 Okunma İmamoğlu Ekrem Bey Karadeniz gezisinde! 09 Mayıs 2022 | 1.273 Okunma "Bazı arkadaşlar cumhuriyet ilanına darbe der!" 07 Mayıs 2022 | 679 Okunma Her yer karanlık... Pür nur o amcam! 02 Mayıs 2022 | 306 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar