Bir millet uyanıyor!
Magazin sayfalarını süsler, orasını burasını gerdire gerdire 70’i 40’a indirmeye çalışır, Nişantaşı-Etiler-Bebek-Yeniköy dışında semt bilmez, Selahattin Demirtaş’a “Fikret...
Magazin sayfalarını süsler, orasını burasını gerdire gerdire 70’i 40’a indirmeye çalışır, Nişantaşı-Etiler-Bebek-Yeniköy dışında semt bilmez, Selahattin Demirtaş’a “Fikret Hakan’ın gençliği” diyen, Erdoğan’a sövmeyi “hünerden” sayan tayfadan ben çok sıkıldım artık. PKK adını bir tarafına yama yapmış uyuşturucu kaçakçısı-kiralık katiller güruhuna “Köroğlu” diyebilecek kadar cahil, Kurban Bayramı’na “toplu katliam” diyecek kadar özünden ve milletinden kopmuş insanları ve amaçlarını bu millet biliyor artık. Hele de Erdoğan ve AK Parti’ye küfretmeyi “aydın olmanın gereği”sayanlar, “gerçek solculuğun göstergesi” bellemişler var ki, bunlara söyleyecek laf da bulamıyor insan.
Hala geçmiş karanlık günlerin özlemiyle yanıp tutuşanlar var. Seçimi sadece kendi istedikleri parti kazandı mı içine sindirenler... Tehditle oy peşinde koşanlar... Gerçeklerle ilgisi olmayan vaatlerde bulunanlar... Kendi yolsuzluklarını unutup, emekli artı milletvekili maaşıyla Büyükada’da köşk edinenleri namus simgesi ilan edip rakibine hırsız diye bağırabilenler... Geleceğe yönelik hiç bir somut tasarımı, programı olmayıp istikrarsızlıktan beslenenler... Seçimde “yolsuzluk” ve “saray” sözde önderler.. Geçmiş özlemiyle yanıp tutuşanlar. Geçmiş mi? Gelin de size geçmişi hatırlatayım!!!