Galatasaray’ın başına gelenler
2016 yılı Galatasaray’a hiçte uğurlu gelmedi. Büyük umutlarla başkanlığa getirilen Dursun Özbek sporun hiçbir dalından anlamadığı gibi, Galatasaray gibi dünya kulübünün de nasıl...
2016 yılı Galatasaray’a hiçte uğurlu gelmedi. Büyük umutlarla başkanlığa getirilen Dursun Özbek sporun hiçbir dalından anlamadığı gibi, Galatasaray gibi dünya kulübünün de nasıl yönetileceğini bilmiyor. Adı üzerinde bu kulüp spor kulübü. Eğer sporda başarılı olamıyorsa yönetenlerin hemen görevlerinden istifa etmesi gerekir.
Galatasaray’da geleceğin güvencesi olarak görülen rahmetli Ali Uras ve Selahattin Beyazıt’ın hem kulübü hem de kendi imkanlarını zorlayarak aldıkları Florya ve Riva değerinin çok altında bir fi yata bugün satılı- yor. Genel kurulu anlamak mümkün değil. Ünal Aysal gibi Avrupa çapında bir büyük iş adamına yetki vermeyenler, nasıl oluyor da Sayın Özbek’e açık kart sunuyorlar, bunu anlamak mümkün değil; resmen akıllara zarar.
Futbol takımına yapılan birbirinden yanlış transferlerin dışında alt yapı hocası olan Riekerink’e koca Galatasaray’ı teslim etmek için cehaletten de öte adam sendecilik ve vurdum duymazlık geliyor akla. Galatasaray geçmişte de rahmetli Özhan Canaydın ve Adnan Polat gibi başarısız başkanlar gördü. Ne var ki hiçbiri kulübün güvencesi olan bu arazileri har vurup harman savurmadı. Bu araziler satıldıktan sonra Galatasaray bir daha hiç borçlanmayacak mı? Eğer borçlanacaksa yeni gelecek başkanlar ve yönetimler bu borçları nasıl ödeyecek? Elinde hiçbir teminatı olmayan koca Galatasaray’a hangi banka nasıl kredi verecek? Vasat oyuncularla sahaya sürülen futbol takımı nasıl başarılı olabilecek? Ligde raslantısal bir ya da iki şampiyonluk, eğer Avrupa hüsranla sonuçlanırsa camia ve taraftara kim hesap verecek?