19 Mayıs’ı nasıl anlamalı?
Yarın 19 Mayıs. Mustafa Kemal Paşa’nın, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak başlattığı Kurtuluş Savaşı’nın 100. yılı. Sadece Türk tarihi açısından değil, emperyalizme karşı savaşan mazlum milletlerin tarihi açısından da önemli bir gün...
Sonuçları; Rusları, İngilizleri, Yunanları, Fransızları, İtalyanları da etkilediğinden, dünya tarihinde de özgün bir yeri var Milli Mücadele’nin.
Önemli günler; ulusal bellekte izi olan tarihler; coşkuyla kutlanan bayramlar; milli bilinci ve kimliği, özgüveni ve gururu pekiştirmenin yanında, nereden gelip nereye gittiğimizi, geçmişte neyi nasıl yaptığımızı, neleri neden yapamadığımızı tartışmak açısından da gereklidir. Muhasebe yapmak, bilanço çıkarmak, özeleştiri vermek açısından da işlevseldir. Birlikte düşünelim...
Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutladığımız bu bayramda, Atatürk’ün milli iradeye, milli hâkimiyete, meşrutiyete, Meclis üstünlüğüne, eşitliğe, katılıma verdiği önemin ne kadar farkındayız?
O anlayışa ne kadar yakın, ne ölçüde uzağız? Gazi’nin Cumhuriyeti emanet ettiği gençler, Türkiye’nin geleceğine ilişkin ne düşünüyorlar? İyimserler mi? Yoksa önemli bölümü, fırsatını bulsa yurtdışına gitmek mi istiyor?