Cumhuriyet, hâkimiyet, hükümet
Yerel seçimlere sayılı günler kala, seçimleri “beka meselesi” olarak gören iktidar bloku ile muhalefet arasındaki rekabet keskinleşti. “Zillet, illet, hain, darbeci” sözleri sık kullanılıyor....
Yerel seçimlere sayılı günler kala, seçimleri “beka meselesi” olarak gören iktidar bloku ile muhalefet arasındaki rekabet keskinleşti. “Zillet, illet, hain, darbeci” sözleri sık kullanılıyor. Dışlayan, ötekileştiren, düşmanlaştıran, şeytanlaştıran üslubu tercih ediyor iktidar sözcüleri. Gerek belediyelere, gerek ekonomiye ilişkin yeni bir reçete sunamadıkları için, “beka” söylemini öne çıkarıyorlar. “Ben olmasam, ülke bölünür”, “Muhalefet gelirse, memleket parçalanır” diyorlar, demeye getiriyorlar. Oysa bu tutum, temelde demokrasinin nasıl anlaşıldığına ilişkin bir çarpıklığı ortaya koyuyor. Birlikte düşünelim…
Malum, demokratik bir düzende egemenliğin kökü, kaynağı, sahibi millettir. Egemenlik seçimle değişmez. Atatürk’ün ifadesiyle “Hâkimiyet, kayıtsız şartsız milletindir”. Demokrasilerde seçimle değişen hükümettir, iktidardaki partidir. Yani; hâkimiyet değişmez, hükümet değişir. Hâkimiyetin sahibi olan millet, egemenliğini yetkili organlar eliyle kullanır. Seçimle iktidara gelenlerin de, çoğulcu bir anlayışla, demokratik ilkelere ve hukuk devleti esaslarına uyarak, sonraki seçimlere kadar ülkeyi yönetmesi beklenir. İktidarı seçme hakkı, halka verilmiştir. Halka verilen bu hak da, halkın siyasilere sınırlı ve süreli olarak verdiği yetki de, Cumhuriyete karşı kullanılamaz.
Peki, sorun ne?
Sorun, iktidarların kendilerini milletin yerine koymalarıdır. Hâkimiyetin sahibi olmaya çalışmalarıdır. İktidardaki parti olarak değil, milletin sahibi ve efendisi olarak davranmalarıdır. Diğer tanımlarının yanında, “milletin hükmi şahsiyet kazanmış hali” olarak da tanımlanan devletin yerine geçmek istemeleridir. Aydınlanma şehidimiz Ahmet Taner Kışlalı’nın şu sözlerini anımsayalım: “Amaç elbette ki demokratik bir cumhuriyettir. Demokrasi adına cumhuriyetten vazgeçmek söz konusu olursa, demokrasi de zaten ölür. Eğer Cumhuriyetin temel kur...