Devlet otoritesi ve siyasallaşan yargı
Ünlü düşünür Thomas Hobbes, devleti tanımlarken, “Protego, ergo obligo” işlevine dikkat çeker. Yani, koruyan devlet; sorumluluk yükler, itaat bekler...
Tarih boyunca devletin olduğu her yerde ve her dönemde öncelikle otorite, koruma, düzen, hiyerarşi, işbölümü akla geldiğinden, günümüzde devletin görevleri çoğalsa ve çeşitlense de, tarihsel ve temel işlevleri pek değişmemiştir. Devlet dendi mi egemenlik akla gelir. Hukuk akla gelir. Haklar, özgürlükler, ödevler akla gelir.
İster Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimini iptal gerekçelerinin yetersizliğini tartışalım; ister Tunceli Belediye Meclisi’nin “Dersim” kararının yanlışlığını vurgulayalım; ister 27 Mayıs 1960 sonrasındaki idam kararlarını eleştirelim; yaptığımız, son toplamda devlet, egemenlik ve hukuk tartışmasıdır.
Devlet, mafya değildir. Otoritesi, sağladığı kamu düzeni, görevlendirdiği kolluk gücü, caydırıcılık anlayışı, cezalandırma yöntemleri farklıdır. Devlet, haraç kesmez. Vergi toplar. Bunu yaparken de meşruiyetine, kamu hizmetlerine, vergi mükelleflerinin sorumluluğuna dikkat çeker. Devlet, insanların korkularından beslenmez. Hukuka dayanır. Hukuku egemen kılmaya çalışır.