31 Mart’ta kime oy verelim
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu bu hafta '31 Mart’ta kime oy verelim' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Sorsan adı büyükşehir. Her gün asfaltında çukura giriyorsun. Yola söveceğine asfaltın altındaki çıkara söv.
Her yerde 32 dişini gösteren aday fotoğrafları. Partiler kazanmak için birbiriyle yarışıyor. Oysa asıl galip sandıktan çıkmayacak. Seçimden sonraki belediye ihaleleri, milyonlarca insanın değil milyonları alanların kazandıklarını görmeyenlere gösterecek.
Öyle ya... Hükümet milletin kredi kartlarına “borçlar azalsın” diye sınır koyma peşinde. Ama ülkenin en borçluları başta kendi partisininkiler olmak üzere belediyeler. Üstelik delik gittikçe büyüyor. Geçen yılın verilerine göre 30 yerel idarenin sadece Hazine’ye borcu 10.5 milyar lira. Sebebi belli, halk için ayrılan kaynaklar şirketlere dağılıyor. Haliyle, kamudan beslenen sınıf, “O para senin değil benim” diyor.
Çok taze bir hikâye var...
İstanbul’da yolların asfaltlanma ihalelerinin başını Met-Gün İnşaat çekiyordu. Kamuoyuna yansımasaydı rakamı bilmeyecektik. İBB, AKP döneminin son bölümünde Met-Gün’e borçlanmıştı. Mart 2019 seçimlerinde AKP belediyeyi kaybetti. Şirket, yeni idareden parasını almak için harekete geçti.
Peki hangi para diyeceksiniz? Malum, AKP döneminde İstanbul’da pek çok metro inşaatı başlamış, “Para yok” diyerek yarım kalmıştı. Anlaşılan o ki metroya olmayan para asfalta gitmişti. İşte İBB’nin yeni yönetimi, yarım kalan metroları tamamlamak için yurtdışından kredi bulmuş, inşaatları yeniden başlatmıştı.
Derken...
BELEDİYENİN PARASI ŞİRKETE
Met-Gün İnşaat “Bana borcu var” diyerek belediye hakkında icra takibi başlattı. Belediyenin Vakıfbank’ta bulunan yaklaşık 565 milyon lirası, bankanın da oluruyla şirketin hesabına geçti.
“Bankanın da oluruyla” diyorum. Zira bir şirketin belediyenin parasına el koyması o kadar kolay değil. İcra İflas Kanunu’na göre devlet malları haczedilemiyor. Haliyle devletin olan metro projesi için ayrılan paraya el konamıyor. Öte yandan Belediye Kanunu’na göre proje paralarına ya da şartlı bağışlara da dokunmak mümkün değil. Ancak bir kamu bankası olan Vakıfbank, şirket ile belediye arasında kalmış, belediye hesabına gelen dövizi Türk Lirası’na çevirerek Met-Gün hesabına aktarmıştı.
Üstelik bu, bankayla ilk gerilim değildi. Koronavirüs döneminde toplanan yardımları İçişleri Bakanlığı bloke ettiğinde de iki kurum karşı karşıya geldi. İBB el değiştirince Hamidiye Suları ile bankanın anlaşmasının iptal edilmesi de bir meseleydi.
İBB DAVALARI KAZANDI
İşte İBB’nin metro paralarının Met-Gün hesabına geçirilişi o günlerde mahkemeye taşındı. Süreç neredeyse dört yıl sürdü.
Madde madde sonucunu anlatayım...