Ayasofya’ya bile ‘fuhuş yuvası’ diyen İslamcı
Devletin sistematik çıkışı da gösteriyor ki kimse Sofuoğlu meselesinin “anlık bir hata” olduğunu düşünmüyor. Ona karşı atılan adımlar, bir krizin başını erkenden ezmek olarak yorumlanıyor. İslamcı kesim içinde bazı “eller” erkenden durduruluyor.
Birincisine kaza diyoruz. İkincisine hata. Meşhur sözdeki gibi, üçüncüsü tercih sayılıyor.
“Ben 27 senedir üniversitede çalışıyorum. Son bir iki senedir derslerin bu denli boş olduğunu görmedim. Efendim, üniversite şehirleri geliştiriyormuş da falan da filan da… Yalan, böyle bir şey yok! Üniversitelerin şehirleri geliştirdiğinin göstergesi ne olur? Laboratuvarlar, kütüphaneler, araştırma enstitüleri artar. Gidin bakın üniversitelere. Bütün Türkiye’de üniversitelerin yerleştiği yerler Nişantaşı’na döndü.”
Heyecanla yaptığı konuşmasına böyle başladı. Kendinden emin görünüyordu. Ancak yakın görüşü paylaştığına inandığı programdakiler bile itiraz etti.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz