Erbakan’ın ölümünü dört gözle bekleyenler
Ölümün en acı yanı, hayat karşısında çare bulunamaz bu kayıtsızlıktır. Elbette ölülerin avuçlarındaki çizgileri de yaşayanlar değiştirir.
Hayat bitti dersin. Oysa sana sonrasında da bir yaşam biçerler. Dünya, yaşayan ölülerin, ölmüş de hâlâ yaşayanların tükenmez bir mezarlığıdır.
Yalçın Küçük’ün, 41 yıl önce, 12 Eylül darbesine sayılı günler kala çıkardığı “Bir Yeni Cumhuriyet İçin” kitabına bakıyorum. Şaşırtıcı, ama 549. sayfasında yazıyor:
“Yeni bir askeri müdahalenin şunu yapması mümkün: Erbakan’ı Türkiye’nin siyaset sahnesinden silip, Erbakan’ın temsil ettiği İslamcı dinsel politikayı daha yoğun bir biçimde uygulamak.”
Sahiden öyle oldu. Darbe geldi, Erbakan’ı sildi. “Zorunlu din dersi” gibi en tutucu politikaları uyguladı.