Erdoğan SADAT’A neden ‘sâdât’ diyor
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Barış Terkoğlu'nun bugünkü (09.06.2022)''Erdoğan SADAT’A neden ‘sâdât’ diyor'' başlıklı yazısı.
Arkadaşım dönüp sordu: “Cumhurbaşkanı SADAT’a neden ‘sâdât’ diyor.” Erdoğan, Arap gırtlağı ile “a”yı derinleştiriyordu.
Öyle ya, resmi adı “savunma” ve “danışmanlık” kelimelerinden geliyor. Ancak bu bir perde. SADAT, Arapça’da “seyit” kelimesinin çoğulu. Tarikatların “sadat-ı kiram” inancına göre, evreni, metafizik dünyada seçilmiş uluların ruhları yönetiyor. Elbette arasında kendi şeyhleri de var. Bu “konsey”, bir gün başlarına geçecek Mehdi’yi bekliyor. Haliyle SADAT, Adnan Tanrıverdi’nin bir toplantıda söylediği gibi “gelecek Mehdi’ye ortam hazırlıyor”. İşin ilginci, mültecilerin, hatta IŞİD’in, Mehdi’nin geleceği ortamın hazırlanmasında rolü var. Birileri Mehdi’nin vereceği büyük savaşa, kimi asker olarak kimi kaos ortamı yaratarak hazırlanıyor.
Bir dönem FETÖ’nün “kainat imamlığı” inancından hatırladığımız bu uydurulmuş din anlayışı İslamcı camiada da tartışılıyor. İki örnek vereyim. Konuşmalarında Cumhuriyet’i hedef alarak haber olan İmam Halil Konakçı’yı hatırladınız mı? Videosunu izliyorum. Amik Ovası’nın önünde durmuş. O ovada Mehdi’nin ordusunun “Yahudi ırkı” ile savaşacağını anlatıyor. Öte yandan bu saçmalıklara karşı uyaranlar da var. Örneğin FETÖ’nün hedef aldığı Tahşiyecilerin hocası Mehmet Doğan, takipçilerine mesaj göndermiş: “Mültecilerin memleketlerine gönderilmesi ve SADAT’ın feshi, devletin ve İslamın lehinedir.”
Haliyle iş, kaos ortamını, SADAT’ın hazırlığını ve nihayet Mehdi’yi beklemeye kalıyor. Şimdi SADAT yöneticisinin “Sandıkta teslim etmeyeceğiz” çıkışını anladınız mı? Ya başkanı Melih Tanrıverdi’nin, SADAT için, “Erdoğan’ın özel ordusu” ifadesini kullanmasını?