Erdoğan’ın Bahçeli’nin sevmediği arkadaşı
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Barış Terkoğlu'nun bugünkü (24.11.2022)'' Erdoğan’ın Bahçeli’nin sevmediği arkadaşı'' başlıklı yazısı.
Kapıyı anahtar açıyor sanıyorsun. Oysa anahtar, senin gücünü yalnızca açacak mekanizmaya iletiyor.
Altı partili muhalefet, yeni anayasa paketini açıklayacak. Aylar süren çalışma, Türkiye’nin parlamenter sisteme nasıl geçeceğinin yol haritasını içeriyor. Muhalefetin temel siyasetini bu dönüşüm üzerine kurduğu hatırlanırsa, iktidar değiştirecek sihirli anahtar kimilerine göre bulunmuş gibi.
Baştan bir soru soralım: Parlamenter sisteme, parlamenter sistem oylamasıyla geçilir mi? “Ne demek istiyorsun” derseniz, biraz daha ileri gideyim: Anayasa değişikliği önerisi, seçim kazandırır mı?
Yanıt verebilecek bir kitap önümde duruyor. Demokrasiyi Güçlendirme Derneği, çoğu profesör, 30 kişilik bir yazar kadrosuyla çıkarmış. Adı “Türkiye Tipi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Tartışmaları”. Tartışma yazmasına bakmayın. Kitaba katkı verenlerin neredeyse tamamı başkanlık sistemine karşı. Sistemin zararlarını açıklayıcı bir şekilde anlatıyorlar.
Diyeceksiniz ki, hiç mi savunan yok?
İşte meselenin bamteli de burada...
Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Kurulu Başkanvekili Profesör Şükrü Karatepe de kitaba adını yazdırmış. Elbette başkanlık rejimini destekliyor. Dahası; Karatepe, başkanlık sistemini, Erdoğan için hazırlayan isimlerden. Cumhurbaşkanının yanında, başdanışmanlık dahil, pek çok sıfatla bulunmuş. Haliyle kitaptaki açıklamalarının satır arasında, 2017 yılında referanduma giden değişikliğin nasıl hazırlandığını, halkın nasıl olup da oy verdiğinin hikâyesini de anlatıyor.
Bu arada unutmadan hatırlayalım...
Sadece Erdoğan’a değil, Abdullah Gül’e de yakın olan Karatepe, yaptığı eyalet açıklamaları nedeniyle Devlet Bahçeli’nin hedefi olmuştu. Bahçeli, Erdoğan’a, Karatepe için çağrıda bulunmuş, “Ben olsam görevden alırım” demişti. Ancak Erdoğan, ondan vazgeçmedi.
Gelelim meseleye...
SİSTEMİ BAHÇELİ GETİRMİŞ
Karatepe, “başkanlık iyi parlamenter sistem kötü”den ibaret bir görüşe sahip değil. Şunu söylüyor:
“Devletin organları arasındaki dengeleri, ilkelerine uygun olarak kuran parlamenter sistem de başkanlık sistemi kadar iyi işler. Anayasadaki çelişkiler, parlamenter sistemin ilkelerine uygun düzenlemeler yapılarak da giderilebilirdi. Fakat parlamenter sisteme dönülmesine yönelik güçlü bir irade ortaya konmadı.”
Karatepe’nin ortaya koyduğu çelişkili hali yaratanlardan biri kim mi? Elbette Tayyip Erdoğan. Karatepe’den dinleyelim:
“Abdullah Gül, anayasa açıkça izin verdiği halde, parlamenter sistemin sınırları içinde kalarak, Bakanlar Kurulu’nu başkanlığında toplantıya çağırmadı. Oysa Tayyip Bey, 2014’te halk tarafından cumhurbaşkanı seçildikten sonra, Bakanlar Kurulu’nu sürekli olarak Külliye’de topladı. Bu dönemde görevli olarak bulunduğum Bakanlar Kurulu toplantılarına her zaman Tayyip Bey başkanlık etti. Başbakanlar toplantı masasının çevresinde diğer bakanlar gibi oturdular.”