HÜDA PAR Erdoğan’ın projesini çaldı!

Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu bu hafta 'HÜDA PAR Erdoğan’ın projesini çaldı!' başlıklı yazısını kaleme aldı.

Bir ses ile irkiliyoruz. Belki asıl ürpertmesi gereken sessizliktir.

Cumhur İttifakı’yla Meclis’e giren HÜDAPAR Genel Başkanı kürsüden bağırıyor: "Eyalet sistemi, özerklik ve federasyon gibi yönetim modelleri tartışılabilir diyoruz."

Saadetli vekilin ölümünü gürültüyle bastıran AKP’li ve MHP’li vekiller ise sessiz. Haliyle Zekeriya Yapıcıoğlu’nu dinlerken dudaklarımdan o söz dökülüyor: "HÜDAPAR Erdoğan’ın projesini çalmış!"

Hayır, sadece bugün değil. Geçmişin birliktelikleri de benziyor.

Erdoğan’ın da o dönem parçası olduğu Milli Görüş, 20 Ekim 1991 seçimlerine, ülkücülerle ittifak kurarak girmişti. Alparslan Türkeş’in lideri olduğu Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ve Aykut Edibali’nin lideri olduğu Islahatçı Demokrasi Partisi (IDP), Refah Partisi’nin (RP) ortaklarıydı. Erbakan ittifakı “yeni Kuvayi Milliye” olarak tanımlıyordu. Türk-İslam sentezinin mimarı Aydınlar Ocağı, MTTB’nin devamı Birlik Vakfı, muhafazakar işadamlarının kurduğu İş Dünyası Vakfı, dini cemaatler birlikteliği destekliyor, Cumhur İttifakı bir benzerini o yıllarda yaşıyordu.

İttifakın bir muhalifi vardı: İstanbul İl Başkanı Recep Tayyip Erdoğan. Sebebi belliydi, ülkücülerle ittifak partinin Kürt tabanını küstüreceği gerçeği. Sahiden de parti teşkilatlarından tepki ayrılıkları yaşandı.

Sonuçta Milliyetçi-Muhafazakar-İslamcı İttifak yüzde 16.9 oy ile 62 milletvekili çıkardı. Seçimden sonra da dağıldı. O gün aday olduğu halde seçilemeyen iki isim vardı: Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli. 62 vekilden sadece 40’ı RP’nin olmuştu. MÇP 19, IDP 3 vekil çıkarmıştı. Sonuç MÇP için “Ergenekon’dan İkinci Çıkış” diye duyurduğu şekilde başarıydı. RP için ise tatmin edici değildi: 52 günlük ittifakın karşılığında alınan 40 vekil ve kaybedilen Kürtler!

PKK İLE DEVLET ARASINDA ERDOĞAN

Erdoğan seçimden sonra boşluğu doldurmaya talipti. Bir heyete Kürt Raporu hazırlattı. 18 Aralık 1991’de hazırlanan raporda "Kürt sorunu" şöyle tanımlanıyordu: “Bugün ‘Doğu’ veya ‘Güneydoğu Sorunu’ olarak adlandırılan sorun aslında bir ‘Kürt sorunu’dur. (…) Sorun gerçekte ulusal bir sorundur, yani bir Kürt sorunudur. (…) Bugün Doğu ve Güneydoğu olarak adlandırılan bölgeler, tarihin en eski devirlerinde ‘Kürdistan’ olarak adlandırılan coğrafyanın içinde yer alan bölgelerdir.”

Erdoğan, Kürt sorununa eşlik eden psikolojiyi şöyle tarif ediyordu:

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bir garip İmamoğlu belgesi 02 Aralık 2024 | 3.560 Okunma Teğmenleri değil yargıçları konuşalım 28 Kasım 2024 | 1.622 Okunma Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması 25 Kasım 2024 | 1.040 Okunma Kadınlara cehennem hazırlayanlar 21 Kasım 2024 | 729 Okunma Mustafa Kemal’in askerleriyiz! 18 Kasım 2024 | 1.720 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar