Libya meselesinde ‘bozguncu’yu başka yerde aramayın
“Bozgunculuk” diyoruz. “Bozmak”tan türettik. İktidarlar akıl veren muhalefete karşı kullanmayı çok seviyor. Oysa insanın böbreğindeki taşı hissedip görememesi gibi, asıl kırılma içeride yaşanıyor.
AKP’nin İhvancılığa dayalı dış politikası Türkiye’yi yalnızlaştırdı. Devlet, kendi burnunun ucundaki denizlere sahip çıkacağı enerjiyi, Suriye ya da Mısır ile kavga etmekte kullandı. Dostlarını buluşturamayan siyaset, hiç birleşmez denilen düşmanlarını yan yana getirdi. Yetmedi, kendi donanmasını yönetenlere kurulan kumpaslar için devletin başı “savcısıyım” dedi. Savcısı olan Zekeriya Öz’lerin tırnağına taş değmesin diye de kendi makam aracını verdi. Yıllardır Lozan’la “burası küçük” diye uğraşırken, Türkiye’nin denizlerle çevrili olduğunu, vatanın sularda da sürdüğünü yeni hatırladı.
Neyse olan olmuş demeyin...
Cumhurbaşkanı’nı dinliyorum, Libya ile yapılan anlaşmayı anlatıyor: