Mafya için siyaset, siyaset için mafya: Narkopolitik iktidar kuruldu
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Barış Terkoğlu'nun bugünkü (08.09.2022)''Mafya için siyaset, siyaset için mafya: Narkopolitik iktidar kuruldu'' başlıklı yazısı.
Damla damla birikiyor. Şıp şıp duyuyorsun. Bir bakıyorsun, koca bir deniz olmuş. Önümde duran iki raporu okurken “ne çok şey öğrenmişiz” diye düşündüm.
İlkini CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ile Antalya Milletvekili Rafet Zeybek hazırlamış. Kapağında “Mafya-Siyaset-Ticaret İlişkileri” yazıyor. Aslında iki vekil geçen yıl temmuz ayında tamamlamış. Derken, bir yılda o kadar çok şey olmuş ki... Bunun üzerine Başarır oturup yeni bir rapor daha yazmış. Olmuş iki tane.
Ali Mahir Başarır, dün, partinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sundu. Haliyle, mafya-siyaset-ticaret üçgeninde bildiklerimiz, gün gün güncellenir hale geldi.
Bütün parçaların toplamından daha fazlasıdır diyoruz ya...
CHP’li vekiller, ilk raporda, Türkiye’deki mafyanın siyaset için mi yoksa siyasetin mafya için mi olduğunu sorgulayıp, “narkopolitik” tespiti yapmışlar:
“Başta Meksika, Kolombiya olmak üzere Güney Amerika ülkelerinde uyuşturucu kartellerinin kazançlarını korumak, uyuşturucu ticaretini sorunsuz yapabilmek için kendi ülkelerinde kendi işlerine yardımcı olan siyasilere verdikleri destek üzerine oluşan narkopolitik kavramı ile uyuşturucu kartelleri uyuşturucu ticareti için yasal ve politik koruma sağlayacak siyasilere yerel ve genel destek vermektedirler. Karteller oy satın alma ve baskı ile seçmen üzerinde etki etmekte, destek verdikleri siyasilerde yasal koruma ile yargı ve kolluk garantisi vermektedir.
Sedat Peker’in iddiaları sonrası oluşan uyuşturucu, rant, FETÖ borsası, şantaj üzerine kurulan mafya, ticaret, siyaset üçgeninin Türkiye’de de siyasi iktidarında mensubu olduğu kişiler ve onlara yakın iş insanları üzerinden yapıldığını göstermiştir.
Tüm süreç içinde Panama’da yakalanan ve Mersin Limanı’na gelecek olan gemide 616 paket kokain yakalanması üzerine yeni uyuşturucu rotalarının belirlenmesi iddialarında eski Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’ın deniz ticareti iş sahasında olması, Venezüella ziyaretinde bulunması, Kıbrıslı iş insanı Halil Falyalı ile yakınlığı, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın Bodrum’daki marina yönetiminde olması ve bu marina üzerinden dağıtımın organize edilmek istendiği iddiaları, narkopolitik konusunun ülkemizde uygulandığını göstermektedir."